KEDİNİ BİLE SATTIRIR!

Kendiniz deneyimlemediyseniz bile çevrenizdeki eş dosttan duymuşsunuzdur kumar sitelerini. "1 saatte 200 bin lira kazandım. Gerçekten veriyor, anında hesabıma yattı vs." 

İşte kumarın en saf haliyle kötülüğü.

Hızlı yoldan çok para kazanmak isteyenlerin karşı koyamadıkları dürtü. 

"Şu saatte oynarsan veriyor, kolu çevirirken poponu kaşırsan kesin kazandırıyor. İçimden 7'ye kadar sayıp öyle basıyorum, kazanıyorum..."

Aslında sistem son derece basit. Önce bonus adı altında bir miktar para veriyor ve nasıl oynanacağını öğretiyor. Biraz kazandırdıktan sonra daha fazlasını kazanabileceğini hissettiriyor. "Borçlarımı kapatırım, telefonumu yenilerim, fakir fukarayı sevindiririm" düşünceleri arasında yeşeren hızlı para kazanma tutkusu "Bu defa olacak" kandırmasıyla varını yoğunu aldığı gibi üstüne kredi de çektirip hayatını alt üst ediyor.

İşte birkaç örnek;

‘Bir kazandım 3 kaybettim’

A.H. yasa dışı bahis sitesinin ağına düşen 24 yaşındaki bir genç. Oynamaya ilk olarak küçük rakamlarla başladığını anlatan A.H. “Kazanmaya başladıkça daha yüksek paralar yatırmaya başladım. Kazandığımı sanıyorken diğer taraftan da kaybediyormuşum. Bir kazanmışsam 3 kaybetmişim. Kredi çekip oynadım. 500 bin TL kredi borcum var, bu borcu ödemek için de iki iş birden yapıyorum şimdi. Gündüzleri bir AVM’de çalışıyorum, 19.00’dan sonra taksiye çıkıyorum” diyor.

‘Çevremdekiler oynuyordu’

İki çocuk babası E.K. (34) şunları anlatıyor:

“Yasa dışı bahis sitelerinde oynadığım oyunlar nedeniyle boşanma noktasına geldim. 800 bin TL zarara girdim. Çevremdeki arkadaşlarım oynuyordu ben de oynamaya başladım. İlk başlarda her şey normaldi ancak önce kredi kartlarımı ödeyememeye başladım sonra kiramı. Eşimi çocuklarımla birlikte bir süreliğine annesine gönderdim. Benim borçlarımın bir kısmını ağabeyim kapattı, ancak hala bankalara kredi ödüyorum. Hem paramdan hem huzurumdan oldum.”

Maalesef benim de arkadaş çevrem bu tip örneklerle dolu.

Bitcoin'de yüzbinlerce lirasını kaybeden de, tarihi altın sikke sanıp tenekeye binlerce lira ödeyen de, ÇiftlikBank gibi saçma sapan işlere yatırım yapan da aslında aynı tutkunun kurbanı. Hızlı para kazanma...

Çok da suçlamamak lazım, keza mevcut ülke şartlarında hayatı boyunca çalışsa edinemeyeceği hayat standardını kısa sürede yükseltmenin başka bir yolunun olmadığını düşünerek atılan adımlar pek çoğu. Örneğin bugün asgari ücretin iki katını, hatta üç katını dahi alan birinin sadece çalışarak bir ev ya da araba sahibi olması mümkün mü? Geleceğe güvenle bakması, yaz tatili planlaması, çocuklarına mal mülk bırakması... Haftada bir ailecek yemeğe çıkması bile çok zor. 

Yatırım elbette yapılmalı, iyi fikirlerin peşinden koşmalı. Ama bunlar mevcut düzeni bozmadan, büyük risk almadan ve daha çok çalışarak yapılmalı.  

 

Diğer Yazılar