KÜLTÜR PATLAMASI

Denizli'de son birkaç aydır adeta bir kültür patlaması yaşanıyor. Şehrin sokakları, salonları ve parkları, sanatın her dalından etkinliklerle dolup taşıyor. Hakkını yememeyim, Osman Zolan döneminde de etkinlik az değildi ama Çavuşoğlu dönemi çok daha etkin. Bu canlanmanın en önemli mimarlarından biri ise hiç şüphesiz Kültür Dairesi Başkanı Mehmet Selçuk.
Mehmet Selçuk, göreve gelir gelmez, belediyenin kapılarını sanata ve sanatçıya sonuna kadar açtı. Onun bu enerjisi ve vizyonu, sadece resmiyetten ibaret bir bürokrat kimliğinin ötesinde, içindeki sanatçı ruhundan geliyor. Keza biz onu yıllarca çizdiği karikatürlerden bildik. Liyakat sahibi bir sanatçının bu göreve gelmesi, aslında Denizli için büyük bir şans. O, sadece bir etkinlik düzenlemekle kalmıyor, aynı zamanda sanatın ruhunu ve değerini de şehre yayıyor. Bu yüzden düzenlenen her etkinlik, kuru bir programdan çok daha fazlasını ifade ediyor.
Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin etkinlik takvimine göz attığınızda, bu dönüşümü net bir şekilde görebilirsiniz. Özellikle konserlerin ve müzik şölenlerinin şehre kattığı hava, bambaşka. Bu kapsamda düzenlenen 1. Denizli Opera ve Bale Günleri unutulmaz anlara sahne oldu. Pamukkale’nin eşsiz atmosferindeki Hierapolis Antik Tiyatrosu’nda sahnelenen Carmina Burana performansı ise bu etkinliklerin zirvesiydi. İzmir Devlet Opera ve Balesi sanatçılarının, şef Vladimir Lungu yönetiminde, 212 kişilik dev bir kadroyla sunduğu bu eser, binlerce Denizliliye tarihin ve sanatın iç içe geçtiği büyülü bir gece yaşattı. Bu tür dünya çapında etkinliklerin Denizli’ye getirilmesi, şehrin sanat alanındaki iddiasını da ortaya koyuyor.
Tiyatro da bu kültür hareketinden nasibini aldı. Birbirinden değerli oyunlar, izleyiciyle buluştu. Özellikle çocuk tiyatrolarına verilen önem takdire şayan. Geleceğin sanatseverlerini yetiştirmek, onlara küçük yaşta tiyatroyu sevdirmek, sanata yapılan en büyük yatırımlardan biri. Denizli, bu sayede sahnede yaşananları sadece bir seyirci olarak izlemek yerine, sanatın bir parçası olmayı öğrenen nesiller yetiştirmeye başladı.
Şehrin en gözde etkinliklerinden biri olan festivaller de unutulmadı. Denizli, artık sadece lezzetleriyle değil, kültürel etkinlikleriyle de anılan bir şehir olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Geleneksel sanatların modern dokunuşlarla harmanlandığı, yerel değerlerin ön plana çıkarıldığı festivaller, hem Denizlilileri bir araya getiriyor hem de şehir dışından gelen misafirler için cazibe merkezi haline geliyor.
Kültür Dairesi Başkanı Mehmet Selçuk'un sanatçı kimliğinin getirdiği bu samimi ve kapsayıcı yaklaşım, Denizli'de adeta bir kültür rüzgarı estirdi. Onun bu vizyonu sayesinde şehir, sanatın iyileştirici gücüyle tanışıyor, sokaklar daha renkli, insanlar daha mutlu oluyor. Denizli'deki bu kültür patlaması, umarız ki devam eder ve şehrimiz sanatla daha da iç içe bir hale gelir. Sanatın bir lüks değil, temel bir ihtiyaç olduğunu kanıtlayan bu adımlar için emeği geçen herkese teşekkürler.
Diğer Yazılar