MAVİ SOLUK NOKTA
Dün gece dünya Perseid meteor yağmuruna tanık oldu. Şehir ışıkları nedeniyle Denizli kent merkezinden pek gözlenemese de gelen fotoğraflar ve videolar inanılmaz.
Tabi bu güzel görüntü aslında ardında kıyamet senaryosu barındırıyor. Keza insanlığın sonunun bu meteorların abisi tarafından gelmesi muhtemel. 65 milyon yıl önce de böyle olmuş, Meksika Körfezine düşen bir meteor, sadece dinozorların soyunu tüketmekle kalmamış, dünya üstündeki canlı türlerinin yüzde 90'ının yok olmasına neden olmuştu.
Kendimi bildim bileli astronomiye merakım var. Evrenin büyüklüğü ve içinde barındırdığı gizemler, başka gezegenler, ışık yılıyla ifade edilen akıl sır ermeyen mesafeler... Ve muhtemel başka gezegenlerdeki yaşamlar.
Muhtemel diyorum çünkü henüz başka gezegenlerdeki yaşama dair kesin izler bulamadık. Bulamamamızın nedeni ise olmaması değil, bizim o mesafelere ulaşacak teknolojiye halen ulaşamamış olmamız. Dünyaya en yakın gezegen olan Mars'a bile insansız araçlarla yeni yeni gitmeye başladık. Henüz kendi güneş sistemimizi detaylı keşfetmeye çalışıyoruz.
Bu hesabı yapmayı her zaman çok sevmişimdir;
Dünyamız ve sevgili yıldızımız Güneş'in içinde bulunduğu Samanyolu Galaksisi'nde, güneşimiz gibi yaklaşık 200 milyar yıldız bulunuyor.
Sadece gözlemlenebilir evrende; 10 milyon süperküme, 25 milyar galaksi grubu, Samanyolu gibi 225 milyar büyük galaksi, 7 trilyon cüce galaksi var. Sayıların yetersiz kaldığı bu durumda evrende 30 milyar çarpı trilyon yıldız bulunuyor. Yani bu sayının sonuna 32 tane sıfır koymalısınız. 3,1381059609E+32
Yıldızların çevresindeki dünyamız gibi gezgenleri saymaksa matematiksel olarak imkansıza yaklaşıyor.
Şimdi nasıl olur da sadece dünyada yaşam olduğuna inanabiliriz ki? Bilim ortada, kendinizi önemli sayıp çok da şey etmeyin derim.
Yazımı ünlü astrofizikçi Carl Sagan'ın, Voyager 1 aracının güneş sistemini terk etmeden önce son çektiği dünya fotoğrafı üstüne yaptığı "Soluk mavi nokta" konuşması ile bitirmek istiyorum;
Bu uzak noktadan bakıldığında Dünya, pek dikkat çekici değildir. Ancak bizim için, durum farklıdır.
O noktayı yeniden inceleyin. O, burası. O, evimiz. O, biziz!
Üzerinde; sevdiğiniz herkes, bildiğiniz herkes, duyduğunuz herkes yaşıyor. Var olmuş tüm insanlar yaşamlarını orada geçirdiler. Keyif ve acının bir toplamı...
Türümüzün tarihindeki kendinden emin binlerce din, ideoloji, ekonomik doktrin; her avcı ve toplayıcı, her kahraman ve korkak, medeniyetin her yaratıcısı ve yıkıcısı, her kral ve köle, her aşık çift, her anne ve baba, umutlu çocuk, mucit ve kaşif, her ahlaki öğretmen, yozlaşmış her politikacı, her süperstar, her yüce lider, türümüzün tarihindeki her aziz ve her günahkar orada yaşadı:
Güneş ışınına gömülmüş bir toz zerresinde...
Dünya, uçsuz bucaksız kozmik arena içindeki ufak bir sahnedir.
O generaller ve imparatorlar tarafından akıtılan kan nehirlerini düşünün. Tüm bu kanlar, bu kişiler bir anlığına bir noktanın ufacık bir zerresinin şan ve zafer içindeki efendileri olabilsin diye aktı.
Bu pikselin bir köşesinde yaşayanların, onlardan ayırt dahi edilemeyecek diğer köşesinde yaptıkları sonsuz zalimlikleri düşünün. Yanlış anlaşılmaların sıklığını, birbirlerini öldürmeye ne kadar meraklı olduklarını ve öfkelerinin ne kadar hararetli olduğunu düşünün.
Duruşumuza, hayal ettiğimiz şahsi önemimize, evren içerisinde ayrıcalıklı bir konumda olduğumuz yanılgısına, bu soluk ışık noktası tarafından meydan okunuyor.
Gezegenimiz, onu sarmalayan kozmik karanlık içindeki yalnız bir nokta.
Sonsuz belirsizliğimiz içinde, bizi kendimizden kurtarmaya gelecek birilerinin var olduğuna dair hiçbir işaret bulunmuyor.
Dünya, bildiğimiz kadarıyla yaşam barındıran tek gezegen. En azından yakın tarihimiz için, türümüzün göç edebileceği başka hiçbir yer yok.
Ziyaret edebilir miyiz? Evet.
Yerleşebilir miyiz? Henüz değil.
Beğenin veya beğenmeyin, şimdilik, Dünya var olacağımız tek yer.
Astronominin mütevazılaştırıcı ve kişilik kazandıran bir deneyim olduğu söylenir. Belki de, ufak dünyamızın bu ufak görüntüsü, insan kibrinin ne kadar aşağılık olduğunu göstermenin en iyi yoludur.
Bu bana, birbirimize daha iyi davranmanın ve gezegenimizi koruyup geliştirmenin önemini hatırlatıyor.
Bildiğimiz tek evi...
Soluk, mavi noktayı...
Diğer Yazılar