OBLOMOV

Oblomov! Biz seni ne çok anlıyoruz. Kim istemez ki yorganın altında kaybolup, dünya durdukça orada kalabilmeyi? Ivan Goncharov’un meşhur karakteri Ilya Ilyich Oblomov, belki de hepimizin gizlice kahramanıdır; çünkü o, ne pahasına olursa olsun, yataktan çıkmamak için direnen bir adamdır. Yatak, onun kalesi; yorganı, zırhı. Ama bizler modern zamanların şövalyeleri olarak, bu kaleden çıkıp dünyayla yüzleşmek zorundayız.

Peki ya Oblomov gibi bir hayat sürmek isteseydik? Hemen söyleyeyim, evde kalmak isteyen kedilerle ve sürekli Netflix önerileriyle savaş halinde olmamız gerekirdi. Unutmayın, bir zaman sonra o koltuk, size tüm sırlarını anlatmış olacak, perdeler gizemini yitirecek ve buzdolabının ışığı bile size "Yine mi sen?" der gibi bakacak.

Ancak haydi itiraf edelim, biz de zaman zaman içimizdeki Oblomov’u sahneye çıkarıyoruz. Peki ya onu sahneden indirmenin zamanı geldiyse? Cevap basit: Yavaşça yataktan kalkın ve dünya ile yeniden tanışın. İlk adımı atınca göreceksiniz, o beklenen kıyamet kopmuyor; aksine, çiçekler daha canlı, gökyüzü daha mavi görünüyor.

Şimdi, "Ama ben nasıl başlarım?" diye soruyor olabilirsiniz. Cevabımız: Komik şapkalar! Evet, doğru duydunuz. Bir şapka takın ve o şapkayla dışarı çıkın. Neden mi? Çünkü kimse şapka takan birini ciddiye alamaz ve siz de bu sayede kendinizi çok ciddiye almaktan kurtulursunuz. Sonrasında belki bir kahve alırsınız, belki bir parka gidersiniz. Birden bakmışsınız ki, hayatla yeniden barışmışsınız.

Unutmayın, hayat, sürekli yatakta geçirilmeyecek kadar renkli ve o yataktan çıktığınızda başınıza gelebilecek en kötü şey, belki de güneşin gözünüze fazla parlaması olacaktır. Bu da büyük ihtimalle gözlük takmanız gerektiğini gösterir, başka bir şey değil.

Oblomovluk güzel, ama ara sıra. Haydi, kalkın o yataktan! Dışarıda yaşanacak maceralar, keşfedilecek yerler ve tanışılacak insanlar var. Kim bilir, belki yolda yürürken karşınıza çıkan kişi, sizin en iyi arkadaşınız olacak. Ya da sadece size şapkanızın komik olduğunu söyleyecek. Her iki durumda da kazançlı çıkarsınız, çünkü hayatınıza bir hikaye daha eklemiş olursunuz.