PAZAR ARABASINI DOLDURMA DÖNEMİ BİTTİ
Bir zamanlar pazar arabasını doldurmak, ailelerin haftalık rutiniydi. Pazar tezgâhlarının renk cümbüşünde kaybolurken, iki kilo elma, iki kilo domates, bir kilo salatalık alır; üstüne bir de mevsimlik meyvelerden bolca eklerdik. İnsanlar, dolup taşan pazar arabalarını evlerine çekerken, gülerek "Bu hafta fazla bile aldık" diye düşünürdü.
Ama o günler çok gerilerde kaldı. Bugün pazara çıkan biri, dolu bir pazar arabası için cebinde en az 2 bin lirayı bulundurmak zorunda. İşte bu nedenle, pazar arabaları artık eskisi gibi dolmuyor. Meyve-sebze alışverişi, "tane usulü"ne dönmüş durumda. İki elma, bir portakal, üç salatalık... Taneyle satın alınan bu meyve-sebzeler, önceden dolup taşan pazar arabasının çeyreğini bile dolduramıyor.
Peki, neden bu duruma geldik? Artan maliyetler, yakıt fiyatlarındaki dalgalanmalar, tarımsal girdilerin pahalılaşması ve enflasyonun etkisi, pazar tezgâhlarındaki fiyat etiketlerine sert bir şekilde yansıdı. Bir kilo domatesin fiyatı çift haneli rakamlara ulaşırken, insanlar önce ne alıp ne almayacaklarına karar vermek zorunda kalıyor. Şu anda birçok kişi, “Bir kilo almak yerine üç tane alsam yeter” diyor.
Geçmişteki o dolup taşan pazar arabası manzaralarına özlemle bakıyoruz. Bir hafta boyunca taze sebze ve meyveyle dolu dolaplar, artık lüks haline geldi. Bugün pazar arabasını doldurmak, orta halli birisi için mümkün değil.
Ancak umudu kaybetmemek gerekiyor. Daha adil bir ekonomik sistem, tarımda destekleyici politikalar ve maliyetlerin dengelenmesiyle belki de bir gün yine dolu dolu pazar arabaları görebiliriz.
Diğer Yazılar