TATİLCİLERİ GÖRÜNCE EN ÇOK YAPILAN YORUM: HANİ EKONOMİK KRİZ VARDI?

Dün başlayan ve bugün doruğa ulaşan bayram dönüşü yol trafiği, sürücüler için çileye dönüştü. Tatil beldelerinin kavşağında bulunan Denizli’de yaşayan bizler de bunun en yakın tanıkları olduk. 

Ulusal basın ve sosyal medyada, sahillerde atım atacak yerin kalmadığına, on binlerce aracın küçücük ilçelere giriş yaptığına dair onlarca haber ve paylaşım yapıldı.

Ve bu paylaşımların altına da çokça, “Hani ekonomik kriz vardı” tarzı yorumlar geldi. En ekonomik 9 günlük tatilin bile 50 bin lirayı aştığını düşünürsek bu yorumlara hak verecek gibi oluyor insan. Fakat işin iç yüzü öyle değil.

Rakamlara bakalım; 

Türkiye’de Kültür ve Turizm Bakanlığı onaylı 4.800 tesiste yaklaşık 1 milyon yatak, belediye belgeli 10 bin tesiste 630 bin yatak bulunuyor. Halen yatırım halinde olanları da eklersek Türkiye’de maksimum 2 milyon yatak kapasitesi bulunuyor. Bunun yarısı ise tatil bölgelerinde, yani 1 milyon yatak. Belgesiz, kayıtsız vs. de 1 milyon olsun (ki o kadar yoktur) tatil bölgelerinin toplam maksimum yatak kapasitesi 2 milyon. Yani o kalabalığı yaratan tatilci sayısı (yabancı turistleri bile saymadan) maksimum 2 milyon kişi. Türkiye’nin nüfusu ise 85 milyon... 

TÜİK verilerine göre, Türkiye’deki gelirin yüzde 48’ini yüzde 20’lik bir kısım alıyor. Geri kalan yüzde 52’lik geliri ise halkın yüzde 80’i paylaşıyor. 

Daha net ifade etmek gerekirse;

17 milyon kişi Türkiye’deki toplam gelirin yarısını kazanıp tatil yapabilecek güce ulaşıyor. 68 milyon kişi ise tatilcileri uzaktan seyredip “Hani ekonomik kriz vardı” diyor. 

Bu geliri yüksek 17 milyon kişinin ise sadece 2 milyonu her türlü yol ve kalabalık çilesini göze alıp tatile çıkıyor.

İşte hesap bu kadar basit.