YENİ REKTÖR, ACİL BEKLENTİLER

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ), Denizli’nin akademik yüzü olmaktan yıllardır uzak. 45.363 öğrencisi, 2.232 akademik personeli ve 6 milyar 326 bin liralık 2025 bütçesiyle devasa bir potansiyel barındıran bu kurum, ne yazık ki bataklıkta çırpınan bir dev. URAP’ın sıralamasında 190 üniversite arasında 55’inci sırada kalmak, Çukurova’nın 21’inci, Erciyes’in 14’üncü olduğu bir tabloda “fena değil” dedirtmiyor; aksine, yüz kızartıcı bir başarısızlık. Yeni rektör Prof. Dr. Mahmud Güngör, bu çürümüş tabloyu tersine çevirmek için koltuğa oturdu. 

PAÜ’nün akademik hali içler acısı. Makale, atıf, doktora, uluslararası işbirliği gibi kriterlerde dibe vuran üniversite, akademik üretimde adeta nal topluyor. Güngör’den beklentimiz net: Bilimsel üretimi ateşleyecek somut adımlar. Araştırma laboratuvarlarını canlandırmalı, öğretim üyelerini yayın baskısından kurtaracak ama kaliteyi artıracak bir sistem kurmalı. Eğer bu koca bütçe yine boşa harcanırsa, Denizli’nin gençleri ve akademisyenleri hak ettiği fırsatlardan mahrum kalır. 

Kampüsün durumu ise ayrı bir sıkıntı. Üniversite hastanesi, hastaları bezdiren bir kaos yuvası. Kampüs düzenlemesi, sanki birilerinin keyfi deneme tahtası. İdari personele uygulanan mobbing, kulaktan kulağa değil, alenen konuşuluyor. Güngör, bu başıbozukluğu bitirmek zorunda. Hastaneyi sağlık merkezi, kampüsü yaşanabilir bir alan yapmak için kolları sıvamalı. “Personel dostu” nutuklar atacağına, mobbing iddialarını soruşturmalı, adil bir yönetim sergilemeli. Aksi takdirde, bu kaosun ortağı olur.

PAÜ’nün bir diğer kanayan yarası, siyasi ve dini baskılar. FETÖ’nün gölgesi hâlâ kampüste dolaşıyor; siyasi ayak oyunları, kayırmalar, liyakatsiz atamalar dedikodudan ibaret değil. Güngör, bu çirkinliklere bulaşmadan, liyakati esas alan bir yönetim sergilemezse, PAÜ’nün itibarı daha da yerle yeksan olur. Üniversite, birilerinin arka bahçesi değil, gençlerin geleceği. Yeni rektör, bu gerçeği unutmamalı.

PAÜ, kentin lokomotifi olmaktan fersah fersah uzak. İş dünyasıyla, medyayla, sivil toplumla bağları güçlendirmek için somut projeler şart. Teknoloji Transfer Ofisi’ni kâğıt üzerinde bir birim olmaktan çıkarıp, yerli teknoloji üretimine katkı sağlamalı. Mezunların iş bulma oranları ortada; kariyer merkezleri lafta değil, sahada çalışmalı. Güngör’ün “uluslararasılaşma” ve “dijital dönüşüm” gibi sözleri var, ama bu vaatler icraata dönüşmezse, sadece kulağa hoş gelen birer balon olarak kalacak.

Bir Denizlili gazeteci olarak, PAÜ’nün bu yeni dönemine temkinli yaklaşıyorum. Güngör’ün sicilinde Denizli Belediyesi ve DESKİ tecrübesi var, ama bu, kampüsü düzelteceği anlamına gelmez. Siyasi baskılara direnmezse, liyakatten şaşarsa, PAÜ’yü bataklıktan çıkarması hayal. Sert kararlar almaktan çekinmemeli, nezaketi unutmadan ama taviz vermeden yönetmeli. Güngör, bu sorumluluğun ağırlığını taşıyabilecek mi, yoksa koltuğun konforuna mı kapılacak? Zaman gösterecek.

Diğer Yazılar