ZAMANI ÇOKTAN GELDİ DE GEÇİYOR!

Denizli'de son 15-20 yıldır yaşayan herkes siyasilerin yerel seçimlerde defalarca raylı sistem vaadi verdiğine tanık olmuştur. Genelde bu vaatleri veren siyasiler, aslında yapacaklarından değil de seçmenin ulaşım çilesine temas edip oy devşirme niyetindedir. Keza Denizli'de raylı sistemi hayata geçirmek hem yıllarca sürecek hem de çok ama çok maliyetli bir iş. 

Hafif raylı sistem, mevcut Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Nuri Çavuşoğlu'nun da seçim vaatleri arasında yer almıştı.

Çavuşoğlu geçtiğimiz gün vaadini hatırlatarak hayata geçirileceğini duyurdu. Şahsen bu projenin önümüzdeki 4 yıl boyunca hayata geçirilebileceğine pek ihtimal vermiyorum. Az önce dediğim gibi yıllarca sürecek çok maliyetli bir iş. Ayrıca böyle büyük bir proje için ilgili bakanlığın da desteği gerekiyor ki hükümetin rakip parti belediyelerine tutumu ortada. 

Ama ulaşım master planı dahilinde düzenlemeler yapılabilir ve yapılmalı da. Başkan Çavuşoğlu'nun dediği gibi otobüs filosuna takviyeler, güzergah değişiklikleri gibi hızlı çözümler üretilmeli. Şayet otobüs kullananlardansanız iş çıkış saatlerindeki yoğunluğa ve otobüs kapasitelerinin yetersiz olduğuna bizzat tanık olmuşsunuzdur. Aynı saatlerde yaşanan trafik sıkışıklığı da cabası. 

2007 yılında, Nihat Zeybekci'nin belediye başkanlığı döneminde Denizli için ulaşım master planı hazırlanmış, bu plan dahilinde raylı sistem güzergahı da belirlenmişti. Kısaca hatırlatmak gerekirse, aşağıdaki haritada göründüğü gibi Servergazi Devlet Hastanesi ve Pamukkale Üniversitesi arasında, kent içinde dolaşan bir güzergahtı. 

Nüfusun ve buna bağlı olan kent büyüklüğünün bugüne oranla yüzde 30 daha küçük olduğu 17 yıl öncesinde bu proje, o günler için daha yapılabilir olsa da, bugün o kadar da kolay değil. Kentin neredeyse tüm ana arterlerinin şantiye alanına döndüğünü bir düşünsenize. 

Öte yandan o günlerde yapılan master planda organize sanayi bölgesi yeterince düşünülmemişti. Bugün OSB bölgesinde on binlerce kişi çalışıyor ve neredeyse tamamı mesai giriş çıkışlarında kent trafiğine dahil oluyor. Bu kadar büyük bir güruh da çoğunluğu minibüslerden oluşan servislerle taşınıyor. Servisçilerin ve patronların hoşuna gitmese de mutlaka OSB bölgesine raylı sistem planlaması yapılmalı. Bu planlama da bugünün değil, yarının şartlarına göre olmalı. Çünkü OSB bölgesi artık sadece bir üretim merkezi değil. İçinde okulu, hastanesi, kreşi ve yakın çevresinde yerleşim olan, her geçen gün büyüyen bir yaşam alanı.

Sonuç olarak, Başkan Çavuşoğlu'nun ulaşım master planını revize ederek hayata geçirme girişimini yürekten destekliyorum. Umarım başarır ve kentimiz gerçekten büyükşehir işleyişine kavuşur.   



 

Diğer Yazılar