ÇİMENTONUN 200 YILLIK ÜRETİM TEKNOLOJİSİ DEĞİŞİYOR

CIMPOR, geçmişi 200 yıl öncesine kadar uzanan modern çimento teknolojisinde devrim yaratan deOHclay çözümü ile sektörde öne çıkıyor. Şirket, kalsine kil (LC3) teknolojisi ile global ölçekte en büyük üretici olmayı hedefliyor.

Geliştirdiği yenilikçi teknolojiler ve malzemelerle, karbon nötr bir geleceğe doğru ilerleyen CIMPOR, deOHclay teknolojisiyle düşük karbonlu çimento üretimine öncülük ederek çimento üretimini döngüsel ekonomiye tam entegre hale getirmeyi ve karbon ayak izini en aza indiren bir ekosistem yaratmayı amaçlıyor.  Karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik bütüncül yaklaşımı doğrultusunda adımlar atan CIMPOR, modern çimento teknolojisinde devrim yaratan yenilikçi kalsine kil çözümlerini, resmi sponsoru olduğu CUSCIT’ 25 Cement Olympics etkinliğinde sektör paydaşları ve basınla paylaştı.

Karbondioksit emisyonu %90 azalıyor; enerji tasarrufu elektrikte %60’a, ısıda ise %30’a azalıyor

CIMPOR, yeni nesil düşük karbon ayak izli teknolojisi ile geleneksel Portland çimentosu klinkerine kıyasla; %90’a varan daha düşük karbondioksit emisyonu ve enerji tüketiminde de elektrikte %60, ısı enerjisinde ise %30’un üzerinde tasarruf sağlayan değerler ile üretim yapmayı hedefliyor. 2026 yılı itibarıyla global ölçekte 1,5 milyon ton üretim kapasitesi ulaşacak olan şirket,  4 tesisi ile dünyanın en büyük kalsine kil üreticisi olmayı ve bu sayede CO₂ emisyonunu 1,2 milyon tona yakın azaltmayı hedefliyor. Dünyadaki ilk kalsine kil üretim hattı entegrasyonu olan çimento fabrikasını 2020’de Fildişi Sahili’nde, ardından Kamerun’da işletmeye alan şirketin Portekiz ve Gana’daki tesisleri de yakında devreye girecek.

Geçmişi 200 yıl öncesine kadar uzanan modern çimento teknolojisinde devrim niteliğinde bir değişimin temsilcisi olan LC3 (Kireç Taşı Kalsine Kil Çimentosu) teknolojisi, CIMPOR'un sürdürülebilirlik stratejisinin merkezinde yer alan en kritik unsurlardan biri. Söz konusu teknoloji, çimento üretiminde yüksek CO₂ emisyonu yaratan klinkerin yerine, bol miktarda bulunan kireç taşı ve kalsine kili kullanarak önemli bir CO₂ azaltımı sağlıyor ve şirketin uzun vadeli karbon azaltım hedefleriyle tam bir uyum içinde.

ÇİMENTONUN 200 YILLIK ÜRETİM TEKNOLOJİSİ DEĞİŞİYOR

Kalsine Kil Teknolojisi: DeOHclay ile Etkili CO Azaltımı

Gösterge

İyileşme / Azaltım Oranı

Isı Enerjisi Tüketimi

%30 azalma

Elektrik Enerjisi Tüketimi

%60 azalma

CO Emisyonu

%90’a kadar azalma

Çimentoda Klinker Oranı

%40 ve üzeri azaltılabilir

"Geleceği sadece konuşmuyor, bugünden inşa ediyoruz"

CIMPOR’un modern çimento teknolojisinde devrim yaratan yenilikçi çözümlerine dikkat çeken  CIMPOR Global Holdings Yönetim Kurulu Başkanı Suat  Çalbıyık, şirketin vizyonunu ve sürdürülebilirlik hedeflerini şu sözlerle özetledi: "Sürdürülebilirlik ve dijitalleşmeyi iş modelimizin ve geleceğe yönelik stratejimizin temeli olarak görüyoruz. Rekabetin sadece finansal başarılarla değil, aynı zamanda çevresel ve toplumsal sorumluluklarla da ölçüldüğü bu yeni dönemde, CIMPOR olarak düşük klinker oranına sahip çimentoların üretimi, alternatif yakıtların ve hammaddelerin kullanımı gibi unsurlardan oluşan yaklaşımımızla sektöre öncülük ediyoruz.  'Dijital Dönüşüm' ve 'Yeni Nesil Ürün Geliştirme' gibi başlıklarla sektörün önümüzdeki 10 yıldaki gelişimini şekillendirecek stratejilerimiz, kendi yol haritamızla birebir örtüşüyor.

ÇİMENTONUN 200 YILLIK ÜRETİM TEKNOLOJİSİ DEĞİŞİYOR

“Artık rejenerasyon zamanındayız”

Yüz yıllardır aynı şekilde üretim yapan çimento sektörünün ağır sanayiyle özdeşleştiği görüşünün artık değişmeye başladığını vurgulayan Suat Çalbıyık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Artık rejenerasyon zamanındayız. Kendimizi, işlerimizi, sektörümüzü en baştan tanımlama zamanı ve dünya yeniden şekilleniyor. Ancak bu değişim yalnızca teknolojide değil, değerler sistemimizde de kendini gösteriyor. Kaynaklar, üretim biçimleri, insanın doğayla ilişkisi bir kez daha tanımlanıyor. Yaşanan dönüşümün sektörümüzdeki küresel aktörlerinden biri olarak, bu yeni çağa yalnızca ayak uydurmuyor, yön veriyoruz. Artık sadece malzeme üretmiyoruz, CIMPOR olarak dönüşümün malzemesini üretiyoruz. Kendi geliştirdiğimiz DeOHclay (Dekarbonize Kil) teknolojisiyle düşük karbonlu çimento üretiminde öncülük ediyoruz. Bu teknoloji, klinker oranını düşürerek emisyonları önemli ölçüde azaltıyor. Bunun yanı sıra daha az klinker, daha az enerji gerektiren ve daha çevre dostu olan katkılı çimentoların üretim ve satış oranını hızla artırıyoruz. Gelecek için sadece konuşmuyor, onu en çevreci ve en inovatif yöntemlerle bugünden inşa ediyoruz."

CIMPOR Global Holdings CTO’su Berkan Fidan ise “CIMPOR olarak çimento endüstrisinde oyunun kurallarını değiştiriyoruz ve bu değişimin merkezinde çığır açan 'de’OHClay Kalsine Kil Teknolojimiz' yer alıyor. Bu teknoloji ile sadece inovasyona değil, somut çevresel çözümlere yatırım yapıyoruz. 2026 yılına kadar en az 1,5 milyon ton/yıl kapasiteye ulaşarak dünyanın en büyük kalsine kil üreticisi olmayı hedefliyoruz. Bu kapasite, yılda 5 milyon ton eşdeğer kalsine kil karışımlı çimento üretimi anlamına gelirken, bize her yıl 1,2 milyon tona kadar CO2 azaltma imkanı sunacak. Bu rakamlar, aynı zamanda CIMPOR'un küresel sürdürülebilirlik liderliğini ne kadar ciddiye aldığının en güçlü kanıtı" dedi.

ÇİMENTONUN 200 YILLIK ÜRETİM TEKNOLOJİSİ DEĞİŞİYOR

Sürdürülebilirlik ve İnovasyon Stratejileri

Sektördeki en güçlü, en sürdürülebilir ve en yenilikçi global oyunculardan biri olarak konumlanan CIMPOR, yeni nesil malzemeler ve akıllı şehir çözümleri gibi çimento sektörünün ötesine geçen stratejik alanlardaki yatırımları ile kendisini geleceğin ekonomisine hazırlıyor. Bu vizyon; karbon nötr üretim süreçlerine daha da yaklaşmanın yanı sıra döngüsel ekonomiye tam entegrasyonu ve sektördeki dönüşümün itici gücü olmayı da kapsıyor. Şirket, yeşil enerji, kaynak geri dönüşümü ve çevresel çözümler alanlarında stratejik yatırımlar yapmaya devam ederken, dijital dönüşüm ve Endüstri 4.0 uygulamaları ile üretim süreçlerinin daha verimli ve izlenebilir olmasını sağlayarak kayıpları ve verimsizlikleri azaltıyor. İklim kriziyle mücadeleyi hem bir sorumluluk hem de sektörün ve dünyanın geleceğini şekillendirecek stratejik bir öncelik olarak gören şirketin yol haritasının merkezinde, karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik bütüncül bir yaklaşım yer alıyor. Sürdürülebilirlik ve dijitalleşmeyi iş modelinin ve geleceğe yönelik stratejisinin temel olarak gören CIMPOR-, yapı malzemeleri sektörünün içinde bulunduğu "üçüz dönüşümün" (sürdürülebilirlik, dijital dönüşüm, nitelikli insan kaynağı) öncü ve itici güçlerinden biri konumunda.