GÜLLÜ'NÜN KIZI GÖZALTINDA

Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, 26 Eylül tarihinde hayatını kaybeden sanatçı Gül Tut’un kızı Tuğyan Ülkem Gülter hakkında bir süredir emniyet güçleri tarafından teknik ve fiziki takip tedbirleri uygulanmaktaydı. Yapılan izlemeler sonucunda Gülter’in olağan dışı bir temas trafiği içerisinde olduğu ve belirli adreslerde kısa süreli ancak yoğun bir hareketlilik sergilediği emniyet birimlerince tespit edildi. Elde edilen bu bulgular üzerine takibi derinleştiren ekipler, Gülter ile koordineli hareket ettiği belirlenen arkadaşı Sultan Nur Ulu’yu da yakın takibe aldı.

İSTANBUL BÜYÜKÇEKMECE'DE KISKIVRAK YAKALANDILAR

Şüphelilerin hareketlerini anlık olarak izleyen emniyet birimleri, şahısların İstanbul’da bulunduğunu ve yurt dışına çıkış yapmak üzere hazırlık içerisinde oldukları bilgisine ulaştı. Harekete geçen ekipler, Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşı Sultan Nur Ulu ile operasyon sırasında aynı adreste bulunan 17 yaşındaki bir genç kızı İstanbul’un Büyükçekmece ilçesinde düzenlenen operasyonla yakaladı. Gözaltına alınan şahısların kaçma şüphesi üzerinde durulurken, emniyetin operasyonuyla olası bir firar girişiminin önüne geçilmiş oldu.

YALOVA'YA SEVK VE SAĞLIK KONTROLLERİ

İstanbul’da gerçekleştirilen yakalama işlemlerinin tamamlanmasının ardından gözaltına alınan üç şüpheli, soruşturmanın yürütüldüğü Yalova’ya getirildi. Şüpheliler, emniyetteki işlemlerinden önce protokol gereği Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülerek burada detaylı sağlık kontrolünden geçirildi. Hastanedeki işlemlerinin ardından Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve beraberindeki iki kişi, ifadeleri alınmak üzere Yalova İl Emniyet Müdürlüğü binasına sevk edildi.

SORUŞTURMANIN GEÇMİŞİ VE TANIKLARLA İLGİLİ ŞİKAYETLER

Arabesk müziğin tanınan isimlerinden "Güllü" adıyla bilinen 52 yaşındaki Gül Tut, 26 Eylül günü saat 01.30 sıralarında Çınarcık ilçesindeki evinin altıncı katındaki penceresinden düşerek şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmişti. Soruşturma sürecinde dosyada tanık sıfatıyla ifade veren 9 kişi, olayın aydınlatılmasına yönelik beyanlarda bulunurken, Tuğyan Ülkem Gülter cephesinden bu tanıklara yönelik karşı hamle gelmişti. Gülter ve avukatları, söz konusu 9 kişinin kendileri hakkında asılsız iddialarda bulunduklarını öne sürerek savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu.

ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ İDDİASI VE AVUKAT AÇIKLAMASI

Gülter’in avukatları tarafından yapılan yazılı açıklamada, müvekkillerinin bilgisi ve rızası dışında ses kayıtları alındığı iddiası gündeme getirildi. Açıklamada, aralarında B.D., R.G., Ç.K., F.A. ile avukatlar G.M., G.A., Ö.Ö. ve Gülter'in erkek arkadaşı K.E.'nin de bulunduğu kişiler hakkında "özel hayatın gizliliğini ihlal" suçlamasıyla şikayetçi olunduğu belirtildi. Hukuki süreç devam ederken, karşı tarafın delil toplama yöntemlerinin yasalara aykırı olduğu savunuldu.

ANNE KIZ İLİŞKİSİNE DAİR ÖNCEKİ İFADELER

Tuğyan Ülkem Gülter, annesinin ölümüne ilişkin soruşturma kapsamında 6 Kasım tarihinde verdiği ifadede annesiyle arasında herhangi bir husumet bulunmadığını savunmuştu. Gülter, ifadesinde "Zaman zaman anne-kız tartışması her evde olduğu gibi bizde de olurdu. Annem özellikle alkol alınca sinirlenen biriydi" şeklinde konuşarak yaşanan gerginliklerin olağan durumlar olduğunu ileri sürmüştü. Ayrıca medyaya yansıyan ve tepki çeken mesajlaşmalarla ilgili olarak ise, bu mesajların nişanlısı nedeniyle annesiyle arasının açık olduğu bir dönemde, aile dostları B.D.'ye anlık kızgınlıkla yazıldığını ve konunun çarpıtıldığını iddia etmişti.