Kaygı Bozukluğu Nedir?

Anksiyete(Kaygı) bozukluğu olarak bilinen bir psikiyatrik durum, görünürde hiçbir şey ortada yokken birdenbire endişe yaratır. Bu hastalığa sahip olanlar kötü durumların yaşanacağına dair korku krizine girerler. Kaygı bozukluğu herkeste farklı bir şekilde etki eder. Bu yüzden, bu sorunu yaşayan kişiler, olur olmaz abartılı endişeler içinde olurlar. Gündelik yaşamlarına zarar veren bu korku ve endişe kötü sonuçlara neden oluyor. Ancak, yaşanan bu rahatsızlığın önüne geçilmesi için birçok tedavi durumları mevcuttur.

Kaygı Bozukluğu Nasıl Oluyor?

Kaygı bozukluğunda baş gösteren en önemli etken iç sıkıntıdan doğan strestir. Bu hastalığın nedeni tam bilinmiyor. Bu yüzden, toplum içinde yaygın olan kaygı bozukluğu, hem genetik hem de çevresel etkenlerden kaynaklanabiliyor. Bu, ruh sağlığı hastalığının diğer nedenleri ise şöyledir; Beynin işleyişinnde yaşanan dengesizlikler, genetik etkiler, durumlara karşı yaşanan farklılık gibi nedenlerdir.

Kaygı düzeyine bağlı olarak travmalarda zararlı etkiler yaratıyor. Hayatta yaşanan dengesizlikler sonucunda da kaygı bozukluğu meydana gelmektedir. Ayrıca kaygı, içe dönük, karamsar insanlarda ortaya çıkma olasılığı daha yüksek olabilmektedir. Anksiyete bozukluklarının artması, strese neden olan yaşam tarzında da kaynaklı olabiliyor.

Kaygı Bozukluğu Teşhisi Hangi Durumlarda Konur?

Araştırma sonuçlarına göre kaygı bozukluğu, kadınlarda daha sık rastlanmıştır. Ebeveynlerin abartılı koruyuculuğu, çevresinde kötü durumlara maruz kalanlar ve duygularını dışa yansıtamayanlar kişilerde kaygı bozukluğu sorunu çıkabiliyor. Bunun yanı sıra, çocuklukta yaşanmış kötü olaylar, travmatik anlar kaygıyı tetikler.  Teşhis için doktor, fizik muayene ve semptonların belirlenmesi için soru cevap şeklinde değerlendirir. Buna neden olabilecek bazı tıbbi durumları ekarte etmek için testler gerekli olabilir.

Test aşamaları, tıbbi öykü toplama ve fizik muayene, anksiyete bozukluklarının teşhisi için çok önemlidir çünkü hiçbir laboratuvar testi bunları kesin olarak tanımlayamaz. Semptomların ne kadar süredir ve nasıl bir şiddet düzeyi olduğu, değerlendirme aşamasındaki diğer bir önemli faktördür. Anksiyete düzeyiniz günlük hayata tam olarak girmenize zarar verecek düzeydeyse mutlaka doktora görünmeniz gerekir. Tüm bunların yanı sıra, kaygı bozukluğunun semptomlarını düşürülmesi için tedavi seçenekleri mevcuttur. Bununla birlikte, psikoterapi ve ilaçlar en yaygın kullanılan iki tedavi yöntemidir.