Denizli’nin Beyaz Cenneti Pamukkale
Okur Gezer’le bu hafta sizler için Denizli’nin beyaz cenneti Pamukkale’yi gezdik. Denizli-Pamukkale arası yaklaşık 18 kilometre. Şehir içinden kalkan araçlarla buraya ulaşımı çok rahat yapbilirsiniz.
Hierapolis Antik Kenti Unesco dünya mirası listesinde olan antik bir şehir. Birçok tapınak ve dinsel yapının olması nedeniyle “ Kutsal Kent “ olarak adlandırılmış. Kentin kuruluşu hakkında bilgiler kısıtlı da olsa, Bergama Krallarından II. Eumenes tarafından MÖ. II. YY. başlarında kurulduğu ve Bergamanın efsanevi kurucusu Telephosun karısı Amazonlar kraliçesi Hieradan dolayı, Hierapolis adını aldığı biliniyor. Hierapolis, 12. yüzyıl sonlarına doğru Türklerin eline geçmiştir.
Uçuş severler de, Pamukkale’nin harika manzarasını yukarıdan izleme şansı yakalıyor. Yamaç paraşütü ve balon gezisi hizmeti mevcut.
Pamukkale’nin eşsiz manzarası karşısında küçük ve büyük oteller mevcut. Fiyatlar tesislere göre değişsede her mevsimde uygun. Özellikle otellerde gün batımının seyrine doyum olmuyor. Ayrıca doğa tutukunu kampçılar Tepe Camping’te kalabilir.
Pamukkale’nin hemen hemen her yerinde cafe ve restorantlar var. Buradaki restorantlarda özellikle mantarla ve Ege otlarıyla yapılmış yemekler dikkat çekiyor. Geleneksel Ege mutfağının birçok yemeğine sahip olan Denizli mutfağı un çorbası, tirit, darı ekmeği, kaçamak, Denizli turşusu, sıyırma, keşkek gibi farklı isimde ve tatta yiyeceklerle tanışmanızı sağlıyor.
HİERAPOLİS ANTİK KENTİ’Nİ TANIYALIM
Kleopatra (Antik) Havuzu
M.S 7. Yüzyılda bir deprem şehrin ortasında bir çukur açmış, şehrin güzelim sütunlarını tutmuş içine savurmuş, özgür kalan termal sular da içini doldurunca bu Antik Havuz oluşmuş. Roma İmparatorluğu Dönemi’nde bile Hierapolis ve çevresi tam bir sağlık merkezi / spa gibi olduğundan, Antik Havuz’un suyunun bazı cilt ve dolaşım sorunlarına iyi geldiği o dönemden beri yaygın bir kanı. Su termal sularla beslendiği için sıcaklığı insan vücut sıcaklığıyla aynı. Yaz kış havuzda hem keyif yapabilir hemde suyun şifasından yararlanabilirsiniz.
Hierapolis Direkli Kilise
Hierapolis’in kuzey tarafında daha küçük tek apsisli kiliseler yer alır. Bunlar daha çok geç dönem yapıları. Bu da geç dönemlerde dahi, kentin kimliğini devam ettirdiğinin bir göstergesi. M.S 5-7. yüzyıllarda Hierapolis’te birçok önemli kilise yapılarının yapılması, kentin hem dinsel yönden önemli, hem de Bizans döneminde büyük bir merkez olduğunu bizlere göstermekte. M.S 5-6. yüzyıllarda tarihlenen Akköy aile mezarının altın buluntuları da bu önemi ve zenginliği desteklemektedir. Hierapolis’in ilk dinsel temsilcisi Aziz Phillippus’tur.
Aziz Phillippus Kilisesi
Hierapolis hem Pagan dönemlerinde hem de Hristiyanlık döneminde kutsal kent sayılmıştır. Bunun nedeni de M.S 80 yıllarında Hierapolis’e Hristiyanlığı yaymaya gelen ve Hz. İsa’nın 12 havarisinden biri olan Aziz Philippus’un burada çarmıha gerilerek öldürülmesidir. M.S 4. yüzyılda Hristiyanlık resmi din olduktan sonra Aziz Plilippus adına öldürüldüğü yerde bir şehitlik yapılmıştır. Bizans dönemindeki surun dışında kalan bu merkeze geniş ve uzun merdivenlerle çıkılıyor.. Yapıya yaklaşan son bölümdeki merdivenlerin sağında Ayazma çeşme yapısı var. Yaklaşık 20 metre çapındaki sekizgen bölümün üstü kurşun kaplanmış bir kubbe ile örtülü. Yapıda dua edilmesi için küçük şapeller mevcuttur. Sekizgen bölümün tabanı mermer, koridor ve bağlı bölümlerin tabanı bitkisel motifli mozaik ile odaların tabanı traverten, halkın kaldığı dış odaların tabanı ise sıkıştırılmış toprak.
Antik Tiyatro
Antik Tiyatro, Grek Tiyatrosu tipinde yamaca yaslanmış 91 metre ve tüm cephesiyle birlikte korunabilen büyük bir yapı. İnşasına M.S 60 yılında olan büyük bir depremin ardından M.S 62 yılında başlanmış. Yapı Severuslar döneminde M.S 206 yılında tamamlanmış. Özellikle mitolojik konuların işlendiği sahnelerde Helenistik dönem heykel sanatlarının etkilerini, kalabalık, hareketli ve canlı figürlerde görmek mümkün. Bu figürlerde Bergama sanat ekolünün etkileri görülmekte. Sahne binasının kabartmalı frizlerle süslenmesi açısından tiyatro, Perge, Side ve Nyssa tiyatrolarıyla büyük bir benzerlik gösteriyor.