O KARARI ÖZEL İLE KONUŞMUŞ

TBMM Başkanvekili ve CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca bu sabah Halk TV’de gazeteci İsmail Küçükkaya’nın hazırlayıp sunduğu Yeni Bir Sabah programına konuk oldu. İkili hem CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik saldırıyı hem de Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay kararının TBMM’de okutulması konularını konuştu.

YA ELİNDE KESİCİ BİR ALET OLSAYDI…

Karaca, Özel’e yönelik saldırıyı kınarken, “Ya saldırganın elinde kesici ya da delici bir alet olsaydı?” diye sordu. Özel’in halkın içinden gelen bir kişi olduğunu, korumalar konusundaki tasarrufunun bilindiğini kaydeden Karaca; “O kişi oraya nasıl girdi? Bu önemli. Bizler giremedik, o nasıl girdi? Nasıl o kadar yakınına gelebildi? Bunları sorgulamak lazım” diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in tehditler aldığını kaydeden Karaca, “Nasıl oraya getirildi, arkasının mutlaka aydınlatılması lazım… Bu ülkede CHP Genel Başkanı’nın böyle bir saldırıya maruz kalması iktidarın ve güvenlik güçlerinin üzerine düşmesi gereken bir konu” diye konuştu.

Küçükkaya’nın Uşak’ta saldırıya uğrayan İsmet İnönü ve Ankara’da saldırıya uğrayan Kemal Kılıçdaroğlu’nu hatırlatması üzerine de; “İkinci genel başkanımız İsmet İnönü’nün, önceki dönem genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve Özgür Özel’in saldırıya uğradığı siyasi iklimi öz önüne almak lazım” ifadesini kullandı.

AYM KARARININ OKUTULMASI

CHP’li Ali Mahir Başarır’ın “Haftaya Meclis Başkanvekili olarak Gülizar Biçer Karaca’yı bekliyoruz, yoksa büyük sıkıntılar olabilir” paylaşımının hatırlatılması ve Can Atalay kararının TBMM’de okutulması konusunda ise şu ifadeleri kullandı:

* 14 Haziran’da TBMM Başkanvekili olarak seçildim. Yaptığım ilk iş TBMM Başkanvekili olarak her bir milletvekilinin hakkından duyduğum sorumluluk nedeniyle Can Atalay’ı ziyaret etmek oldu.
* Ben kendisine, Anayasa’nın uygulanması için ne gerekiyorsa yapacağımı söyledim. Genel Başkanımız Özgür Özel de kendisini ziyaret etti ve bunu dile getirdi.
* Anayasa’ya sadakat yemini etmiş bir milletvekiliyim. İç tüzük gereğince; yapılmış, yok hükmündeki bir işlemin ortadan kaldırılması ve milletin egemenlik hakkını... Hatay halkının egemenlik hakkını kullanamadığı bir süreçte bunu hayata geçirmek istedim.
* Konuyu genel başkanım ile paylaştım. Grubumuzun tavrını zaten biliyorsunuz. Genel başkanımız bunun doğru olduğunu söyledi. Grup Başkanvekilimiz Murat Emir ve Kâtip Üyesi Milletvekilimiz Sibel Suiçmez arkadaşımızla konuştuk ve değerlendirdik.
* 16 Nisan günü Anayasa Mahkemesi kararını mecliste okuttuk. O hafta nöbetçiydim. Milli Egemenlik vurgusu için, Can Atalay’ın milletin egemenliğini kullanamadığını hatırlatması amacıyla kararı okuttuk.

TUTANAK KONUSUNA AÇIKLIK GETİRDİ

Meclis tutanaklarının silinmesini ve yayından kaldırılmasını da değerlendiren Karaca yaşananları şu ifadelerle anlattı:

* Anayasal güvence altındaki tutanak hizmetlerinin büyük bir kaotik duruma düştüğü, Anayasal güvencesinin ortadan kalktığı süreci yaşadık.
* Nöbetçi olduğum hafta tüm bileşim ve oturumların tutanaklarını yayınlanır yayınlanmaz aldırıyorum. O günde aldırdım. 15 dakika sonra beni aradılar. Tutanak ve okumanız yok denildi. Tutanak hizmetlerini aradım. Yayınlanmadığı yanıtını aldım.
* Düşünebiliyor musunuz; TBMM başkanvekili yönettiği oturumlarda tutanakların Anayasal güvencesini korumak için tedbir almak zorunda kalıyor. Böyle bir şey olabilir mi?
* Tutanaklar silindi. Görüşmelerimi yaptım. Partilerden tepkiler var denildi.
* Tedbiren kaldırdık dediler. Divana gidilecek denildi. İç tüzüğe hâkimim. Tutanağı tekrar aynı şekilde yayınlamayacaklarını görünce yazılı bir başvuru yaptım. Genel sekreterliğe gönderdim.
* Meclisin açıldığı günden bir yana hiç olmamış bir şey oldu. Bu kısmın iç tüzüğe aykırı olduğunu söylediler. Hem ben hem de grubumuz adına yazı gönderdik. Tutanaklara müdahaledir. Anayasaya aykırıdır. Yetki aşımıdır. *Dipnotu silmenizi talep ediyoruz dedik.
* Gözden kaçan bir şey var. Ben Numan Kurtulmuş’un görevlendirdiği onun emrinde çalışan biri değilim. Anayasa, meclis başkanlık divanı oluşumunu düzenler. Siyasi partileri güçleri oranında temsil edileceğini belirler.
*Başkan deyimini Numan kurtulmuş kendisi olarak algılıyor. Bütün beni tehdit edenlerin iç tüzük ve Anayasa’yı okumalarını öneriyorum.
* Numan Kurtulmuş tarafından bana gönderilen yazıda diyor ki; meclis başkanı benim. Ben ne dersem onu yapacaksın. Benim bilgim onayım olmadan hiçbir şey yapmayacaksın. Ben nasıl istersem meclisi öyle yöneteceğim diyor.
* İç tüzükten böyle anlam çıkarıyor. Başkan ifadesini kendisi olarak yorumluyor. Bu yazıya karşılık biz de yazı yazdık. Kararın neden okutulduğunu, Anayasa’nın bir zorunluluk olduğunu, iç tüzüğe uygun davranmamız gerektiğini, aslında Yargıtay kararının okutulmasının Anayasaya aykırı olduğunu, yapılan işleri tarafsız bir meclis başkanı olarak desteklemesi gerektiğini hatırlattım.
*Meclis başkanlık divanının yetkilerini tek tek ayrıntılı şekilde kendisine hatırlattım.
* Korsan bildiri dediler. Anayasa mahkemesi kararına korsan bildiri demek ne anlam ifade ediyor?
* Bu iktidarın Anayasasızlaştırma sürecinin göstergesidir. Gerçek niyetleri ortaya çıkmıştır. Egemenliğin artık millete değil saraya ait olduğunu ortaya çıkardım.