TÜRKİYE’NİN YAPAY ZEKA VİZYONU: STRATEJİK ADIMLAR ATILIYOR

AK Parti Denizli Milletvekili ve TBMM Yapay Zekâ Araştırma Komisyonu Üyesi Şahin Tin, komisyon çalışmalarını değerlendirerek, yapay zekânın Türkiye’nin stratejik yürüyüşü olduğunu vurguladı.

AK Parti Denizli Milletvekili ve TBMM Yapay Zekâ Araştırma Komisyonu Üyesi Şahin Tin, komisyonun çalışmalarını tamamlamasının ardından detaylı bir değerlendirme yaptı. Tin, yapay zekânın Türkiye’nin stratejik önceliklerinden biri olduğunu belirterek, “Yapay zekâ çağındayız ve Türkiye bu çağa sadece ayak uydurmakla kalmayacak, yön verecek. Yapay zekâ Türkiye’nin stratejik yürüyüşüdür” dedi. Komisyonun, Türkiye’nin bu alandaki vizyonunu güçlendirmek için geniş bir perspektifle çalıştığını ifade etti.

ÇOK YÖNLÜ ANALİZ VE SAHA ZİYARETLERİ

Komisyonun çalışmalarında ekonomi, sağlık, eğitim, hukuk, etik, kişisel veriler, bilgi teknolojileri, dijital dönüşüm ve siyaset gibi alanlar ele alındı. Şahin Tin, “100’ün üzerinde akademisyen, kamu yöneticisi, sektör temsilcisi ve uzmanı dinledik. Ortaya çıkan tablo nettir. Yapay zekâ artık hayatın her alanına nüfuz etmiş durumdadır ve buna göre hareket etmemiz bir tercihten öte zorunluluktur” diye konuştu. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Koç Üniversitesi’nde yapılan incelemeler ile TÜBİTAK ULAKBİM Veri Merkezi’nde Türkiye’nin en güçlü süper bilgisayarı ARF ACC hakkında bilgi alındığını belirten Tin, bu ziyaretlerin politika önerilerini somutlaştırmada kritik rol oynadığını vurguladı.

SEKTÖREL ETKİLER VE VERİLER

Yapay zekânın farklı sektörlerdeki etkilerine dair veriler paylaşan Tin, şunları söyledi: “Ekonomi alanında, OECD verilerine göre yapay zekânın 2030’a kadar küresel ekonomiye 15 trilyon dolar katkı sağlaması bekleniyor. Türkiye’de büyük ölçekli işletmelerin yüzde 60’ı bu teknolojileri süreçlerine entegre etmeye başladı. Sağlıkta, yapay zekâ destekli görüntüleme sistemleriyle kanser taramalarında erken teşhis oranları yüzde 15-20 arttı. Eğitimde, kişiye özel öğrenme sistemleri öğrencilerin başarısını yüzde 25’e kadar yükseltti. Millî Eğitim Bakanlığı, yerli yazılım çözümleri geliştiriyor. e-Devlet’te yapay zekâ modülleri hizmet sunumunda yüzde 30 hız artışı sağladı.” Tin, bu gelişmelerin teknolojik ve kültürel bir dönüşüm olarak değerlendirildiğini belirtti.

HUKUKİ VE ETİK BOYUT ÖNCELİKLİ

Komisyonun hukuki ve etik konuları da gündemine aldığını ifade eden Tin, “Türkiye bu dönüşümde kararlı adımlarla ilerliyor. TBMM’de düzenlenen ‘Veriden Karara Ulusal Yapay Zeka Zirvesi’ gibi etkinlikler, bu sürecin kamuoyuna yansımasını güçlendiriyor. Yapay zekâ, teknolojik olduğu kadar hukuki, etik ve güvenlik yönleriyle de ele alınmalı. Algoritmik şeffaflık, etik ilkeler ve bireysel verilerin korunması gibi başlıklar öncelikli gündemimizdi. İnsan merkezli etik zemin olmadan bu gelişme sürdürülemez” dedi.

YERLİ VE MİLLÎ VİZYON VURGUSU

Türkiye’nin teknoloji hedeflerini küresel rekabet gücünü artırmak olarak tanımlayan Tin, yerli ve millî vizyonun önemine işaret etti. “Rahmetli Erbakan Hocamızın ‘ağır sanayi’ vizyonuyla başlayan bu yürüyüş, bugün Selçuk Bayraktar gibi öncülerin katkısıyla savunma sanayiinde yapay zekâ tabanlı başarılarla devam ediyor. Bu ruhu eğitimden tarıma, adaletten ulaşıma kadar her alana taşıyoruz” ifadelerini kullandı.

KALICI KOMİSYON ÖNERİSİ

Tin, yapay zekâ alanında kalıcı adımlar atılması gerektiğini vurgulayarak, “Bu dinamik alanda yasal çerçevenin oluşturulması kaçınılmaz. Meclis’te kalıcı bir Yapay Zekâ Komisyonu kurulmalı. Bu komisyon, gelişmeleri takip edecek, politika önerileri sunacak ve uygulamaları yönlendirecek bir yapı olmalı. Raporlarımız raflarda kalmayacak, icraata dönüşecek mekanizmalar kurulacak. Türkiye, yapay zekâda izleyen değil, planlayan, üreten ve yöneten bir ülke olmalı” dedi.