ÖZTÜRK’TEN İKİ BAKANA SORU ÖNERGESİ
İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, İçişleri Bakanı Yerlikaya ve Adalet Bakanı Tunç’a yönelik soru önergesinde Abide’-i Hürriyet Anıtı’nın neden ziyarete kapatıldığının yanıtlanmasını istedi.

TBMM’deki bir oturumda DEM Parti Mardin Milletvekili George Aslan’ın sözde Ermeni soykırımına yönelik konuşmasında, Talat Paşa için anıt dikilmesine yönelik sözleri TBMM Katip Üyesi ve İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk’ün tepkisini çekmişti. Bu sözlere yanıt veren İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat’ın mikrofonunun kapatılmasına da tepki gösteren Öztürk, oturumu yöneten TBMM Başkanvekili Tekin Bingöl’ün kürsüsüne vurarak “Adaletli olun” diye seslenmişti. Kınama cezası alan Öztürk konunun peşini bırakmadı. Talat Paşa’nın anıt mezarı olan Abide’-i Hürriyet Anıtı’nın ziyarete kapalı olduğunu savunan Öztürk, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yazılı olarak yanıtlaması istemiyle iki ayrı soru önergesi verdi.
NE ZAMAN ZİYARETE AÇILACAK?
Öztürk, İçişleri Bakanı Yerlikaya’ya yönelik önergesinde, “Kahramanlarının mezarına gidemeyen bir ülkede, tarih konuşmaz susar” ifadesini kullandı. Önerge gerekçesinde; “Bir Milletin hafızası, yalnızca kitaplarda değil; mezar taşlarında, anıtlarda, meydanlarda yaşar. Ve o hafıza bir kez susturulursa, gelecek de yolunu kaybeder. Işte o hafızanın kalbinin attığı yerlerden biriside, Abide-i Hürriyet Anıtıdır. Orada yatan yalnızca taşlar değildir. Orada yatan, bu Millete yön vermiş, İstiklal uğruna ömrünü feda etmiş büyüklerimiz vardır. Ve onlardan biri, Talat Paşa'dır” ifadelerine yer verdi.
Öztürk önergesinde; ‘Abide-i Hürriyet Anıtı'nı ne zaman yeniden milletin ziyaretine açacaksınız?’ ve ‘Bu yasak, tarihimize, vefamıza, hafızamıza vurulmuş bir kilit değil de nedir?” sorularını yöneltti.
“TARİHİ SUSTURMAKLA GÜVENLİK SAĞLANAMAZ”
Adalet Bakanı Tunç’a yönelik soru önergesinin gerekçesinde ise Çağlayan Adliyesi’nde geçtiğimiz yıl Şubat ayında yaşanan saldırıdan sonra valiliğin güvenlik gerekçesiyle anıta ziyaretleri yasakladığı kaydedilerek; “Bir güvenlik açığını kapatmak adına, Tarihi ve Milli hafızamıza kilit vuruldu. Saldırının olduğu yer belli, güvenlik açığının merkezi belli. Ancak çözüm, ne yazık ki o merkezi korumak değil; aynı bölgede bulunan tarihi anıtı Millete kapatmak oldu” ifadelerine yer verdi.
Öztürk önergesinde; “6 Şubat saldırısının ardından Çağlayan Adliyesi'ni korumak yerine neden Abide-i Hürriyet Anıtı Vatandaşlarımıza kapatılmıştır? Gerçekten güvenlik hedeflenseydi, anıt yerine adliye çevresine bir güvenlik duvarı inşa etmek daha mantıklı olmaz mıydı? Bu yasak kararının süresi ne zamana kadardır? Süresiz midir? Yoksa kamuoyundan gizlenen başka bir plan mı vardır? Hürriyet şehitlerine, İttihat ve Terakki'nin tarihsel mirasına uygulanan bu fiili sansür, siyasi bir tercih midir?” sorularını yöneltti.