FABRİKALAR KAPANIYOR UMUTLAR TÜKENİYOR!

TBMM’de tekstil ve hazır giyim sektöründe yaşanan sıkıntılara dikkat çeken İYİ Parti Denizli Milletvekili Öztürk; “Bu sadece ekonomik bir kriz değil, sosyal bir yıkımdır” dedi.

İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk dün akşam TBMM’de yaptığı konuşmada tekstil ve hazır giyim sektörlerinde yaşanan sıkıntılara dikkat çekti. Sektörün yaşadığı krizin derinliğini yıkıcı olarak niteleyen Öztürk iflasların ve konkordatoların sıklıkla yaşandığını hatırlattı.

DENİZLİ İFLASLARLA ANILIYOR

Denizli’nin yıllardır Türkiye’nin tekstil ve havlu ihracatında lokomotif şehirlerden biri olduğuna dikkat çeken Yasin Öztürk, 2024 yılı içinde şehirdeki çok sayıda büyük ölçekli tekstil firmasının konkordato ilan ettiğini, üretimini durdurduğunu veya kepenk kapattığını söyledi.

Yaşananların ulusal bir kriz olduğunu kaydeden Öztürk; “Denizli Organize Sanayi Bölgesi’nde üretim kapasitesi ciddi biçimde düştü. Binlerce işçi işsiz kaldı. Bu tablo artık yalnızca rakamlarla değil, somut çöküşlerle ölçülür hâle geldi” ifadelerini kullandı.

İKTİDAR İHRACATIN BELİNİ KIRDI

Öztürk, konuşmasında iktidarın ekonomi politikalarını da sert sözlerle eleştirdi. Kur baskısı sürerken dövize bağlı hammadde ithalatının devam ettiğini, enerji maliyetlerinin arttığını ve finansmana erişimin imkânsız hâle geldiğini belirten Öztürk, “İhracatçının beli düşük kur politikasıyla kırıldı. Bu plansızlık artık ülkenin sanayi omurgasını çökertiyor” dedi.

ÇÖZÜMÜ DE ANLATTI

Milletvekillerine ‘Çözüm yok mu?’ diye soran Öztürk, reçeteyi de şu sözlerle ifade etti:

* Elbette ki var ama önce samimi bir ifadeyle, sonra da cesur adımlar atılması gerekmektedir. Sektör stratejik sektör olarak ilan edilmeli, KOBİ'lere uzun vadeli ve düşük faizli krediler sağlanmalıdır.
* Enerji ve doğal gazda indirim teşviki uygulanmalı, ithal ham maddeye vergi muafiyetleri getirilmelidir.
* Ayrıca, Covid zamanında yapıldığı gibi kısa çalışma ödeneği yeniden devreye alınmalıdır ki sanayici işçisini çıkarmak zorunda kalmasın.
* Tasarım, dijitalleşme ve markalaşma desteklenmeli, Türkiye dünya pazarında rekabet gücünü yeniden kazanmalıdır.
* Sanayicinin kaybettiği her müşteri yeniden kazanması yıllar alabilmektedir. Bu da üretim planlamasından pazar gücüne, istihdamdan yatırımlara kadar tüm süreci olumsuz etkilemektedir.