DENİZLİ MİLLETVEKİLİ ÜN’DEN SAĞLIK KANUNUNA SERT ELEŞTİRİ 

Denizli Gelecek Partisi Milletvekili Sema Silkin Ün, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen sağlık kanunu teklifine yönelik eleştirilerde bulundu. Teklifin sağlık sisteminin temel sorunlarına çözüm üretmediğini ifade eden Ün, vatandaşların ve sağlık çalışanlarının beklentilerini karşılayacak yapısal reformlardan yoksun olduğunu dile getirdi.

SAĞLIK SİSTEMİNE YETERLİ BÜTÇE AYRILMIYOR

Milletvekili Ün, sağlık kanunu teklifinin yüzeysel düzenlemeler içerdiğini belirterek, sistemin temel sorunlarına çözüm sunmadığını ifade etti. Ün, “Teklif, vatandaşın da sağlık çalışanının da derdine çare değil. Sadece teknik rötuşlardan ibaret. Türkiye yılın ilk 6 ayında faize 1 trilyon 111 milyar lira harcadı. Aynı dönemde sağlığa sadece 493 milyar lira ayrıldı. Sağlığa bu kadar düşük bütçe ayrılan bir sistemde ne yeterli sağlık personeli istihdam edilir ne de kaliteli sağlık hizmeti sunulur. Teklifin 2’nci maddesinde yer alan ‘hekimlerin en fazla iki kurumda çalışabilmesi’ şeklindeki düzenleme çelişkiler içeriyor. Hekimler bir yandan 4/A’lı çalışan olarak tanımlanırken, diğer yandan serbest meslek erbabı gibi davranmaları bekleniyor” dedi.

DİJİTAL ONAY SİSTEMİ VE YAŞLI HASTALAR

Ün, teklifin dijital onay sistemine ilişkin düzenlemesini de eleştirdi. Sistemdeki eksikliklere dikkat çeken milletvekili, yaşlı hastaların durumuna vurgu yaptı: “Yüz yüze bilgilendirme yerine, ekrana tıklayan hasta karşısında hukuki tüm sorumluluğu sırtlanan hekim var. Ya dijital okuryazarlığı olmayan yaşlılar ne olacak? Gerçek rıza var mı belli değil. Nükleer tıp teknikerlerinin birçok işi aynı anda yapması gerekiyor. Hem radyasyon güvenliği hem ilaç hazırlığı hem hasta uygulaması. Bu kadar farklı işin tek kişiye yüklenmesi hem hasta hem sağlık çalışanı için tehlike oluşturur.”

SINAVSIZ UZMANLIK VE TAKVİYE GIDALAR

Sağlık personelinin sınavsız uzmanlık almasına yönelik düzenlemeyi de eleştiren Ün, bu durumun tıp eğitiminin kalitesini düşüreceği uyarısında bulundu: “Yıllarca TUS’a hazırlanan hekimlerin emeği ne olacak? Bu, tıp eğitim kalitesini düşürür, iş barışını bozar.”

Ayrıca, takviye gıdaların denetimsizliğine dikkat çeken Ün, “Marketlerde, akaryakıt istasyonlarında satılan ürünler ne içeriyor, bilen yok. Karaciğer yetmezliğiyle acillere koşan vatandaşlarımız var” dedi.

SAHTE CİHAZLARA YETERSİZ YAPTIRIM

Teklifin sahte tıbbi cihazlara yönelik yaptırımlarını yetersiz bulan Ün, “Tanımı açık olmayan cezalar dürüst eczacıları da zan altında bırakır. Özellikle kırsalda ilaca erişim zorlaşır. Sahte tıbbi cihazlara karşı getirilen para cezası yetersiz. Sahte stent takan biri sadece para cezası mı ödeyecek? Bu kadar hayati bir konuda, ruhsat iptali ve savcılığa suç duyurusu gibi ciddi yaptırımlar gereklidir. Organ bağışı, e-Devlet üzerinden tek bir tuşa basarak halledilebilecek bir şey değil. Etik, dinî ve biyolojik boyutları var. Aileden habersiz bağış işlemi doktorları da aileleri de zor durumda bırakır” ifadelerine yer verdi.