POLİS İNTİHARLARINI BAKANA SORMUŞTU
Denizli’de cinnet getiren bir polis memuru eşini ve iki çocuğunu öldürdükten sonra intihar etti. İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk 3 ay önce İçişleri Bakanı Yerlikaya’ya polis intiharlarını sormuştu.

Denizli dün sabaha korkunç bir olayla uyandı. Şırnak’ta görevli Çevik Kuvvet mensubu polis memuru Coşkun Söylemez, izinli olarak geldiği evinde eşini ve iki çocuğunu uykularında beylik tabancasıyla vurarak öldürdü. Coşkun Söylemez daha sonra aynı silahla intihar etti. Büyük üzüntü yaratan olayın arkasından ekonomik nedenlerin çıktığı iddia edildi.
ÖZTÜRK HATIRLATMIŞTI
İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk hem toplumda hem de polisler arasında intihar vakalarının arttığına aylar öncesinden dikkat çekmiş bu konularda iki ayrı soru önergesi vermişti.
Geçtiğimiz Mayıs ayı başında İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde ise sadece polisleri konu etmişti. Yerlikaya üzerinden 3 ay göçmesine rağmen bu soru önergesine yanıt vermedi.
NELER SORMUŞTU?
Öztürk 6 maddeden oluşan önergesinde şu soruları yöneltmişti:
* 2025’in ilk 4 ayında 31 polis memuru neden intihar etti? Bu konuda kamuoyuna açıklanmış detaylı bir rapor var mı?
* Emniyet teşkilatında görevli personelin düzenli psikolojik destek alabilmesi için hangi somut adımlar atılmıştır?
* Polis maaşlarının, ekonomik koşullar karşısında erimesine neden göz yumuldu? Aile geçindiren bir polis, nasıl geçiniyor?
* TSSB (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) yaşayan memurlar için özel rehabilitasyon merkezleri kurmak neden hâlâ gündeme alınmadı/alınmıyor?
* Yardım istemeyi “zayıflık” sayan kültürü değiştirmek için bakanlık ne gibi eğitim ve farkmdalık kampanyaları başlattı?
* Her intihar vakasından sonra başlatılan soruşturmaların sonuçları neden kamuoyu ile paylaşılmıyor?
POLİSLER YALNIZLIĞA TERK EDİLİYOR
İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk önerge gerekçesinde; “20 yıldır ülkeyi yöneten iktidarın, her yıl onlarca memurunu kaybeden bir emniyet teşkilatını bu hale getirmesi kabul edilemez. Personel politikaları, sosyal destek sistemleri, ekonomik düzenlemeler hepsi Ak Parti’nin kontrolündü. Ve tüm bunlar açıkça sınıfta kaldı.
‘Milli irade’ diyerek meydanlarda alkışlanan polisler, gerçek hayatta yalnızlığa terk ediliyor. İçişleri politikaları, sadece kolluk gücünü artırmakla değil, o gücün insani yönünü korumakla da ölçülür. Ve ne yazık ki bu yön, göz göre göre ihmal edildi” ifadelerini kullanmıştı.
Öztürk yılın ilk 4 ayında 31 polis memurunun intihar ettiğini hatırlatarak geçen yıla göre polis intiharlarının yüzde 15 arttığını kaydetmişti.
ÇALIŞMA KOŞULLARINA DİKKAT ÇEKMİŞTİ
İYİ Partili Öztürk polislerin çalışma koşullarına da değindiği önergesinde; “Bir polis memuru günde 12-16 saat arasında çalışıyor. Uykusuz, bitkin, yılgın... Her gün suçla, şiddetle, ölümle iç içe. Bir gün bir çocuğun cansız bedenini kaldırıyor yerden, ertesi gün bir kadının hunharca öldürüldüğü cinayet mahallindeler. Bu olaylar yalnızca görev değil; ruhlarına işleyen, içlerine sinen travmalara dönüşüyor. Tüm bunların üstüne, ekonomik sıkıntılar, ev geçindirme derdi, çocuklarının geleceği için duydukları endişe, omuzlarındaki yükü daha da artırıyor. Ve en tehlikelisi; bu insanların psikolojik destek alması neredeyse imkânsız. Çünkü teşkilat içinde yardım istemek hâlâ bir ‘zayıflık’ olarak görülüyor. Çünkü terapiye gitmek, hala ‘yetersizsin’ damgası yemek demek” ifadelerine yer vermişti.