ÖZTÜRK: KOMİSYON MİLLETİN VİCDANINDA YOK HÜKMÜNDEDİR
İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun Türk milletinin vicdanında yok hükmünde olduğunu söyledi.

İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, İl Başkanlığında partililerle bir araya geldi. İl Başkanı Süleyman Semerci ile il ve ilçe yöneticilileriyle buluşan ve gündemi değerlendiren Milletvekili Öztürk, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Öztürk, TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun ilgili soruya verdiği cevapta, komisyonun geçenlerde 4. toplantısını yaptığını hatırlatarak, “En son da adına cumartesi anneleri ve sözde barış anneleri diye birilerini çağırdılar. Tutanaklar Türkiye Büyük Millet Meclisi tutanak sayfasında da görülüyor. Orada gerçek adının o olup olmadığına emin olmadığım, ki daha öncesinden de özellikle basında böyle bir isim daha önceden öne çıkmış mı, gündeme gelmiş mi, herhangi bir yerde açıklama yapmış mı diye baktığımda olmadığını gördüğüm Türkiye Bozkurt diye bir hanımefendiye açıklamalar yaptırdılar.
Meclis’te terörist başının gelmesini ve dinlenmesini, ona güvendiklerini ve süreci onun yürüttüğünü ifade eden cümlelerle Türkiye Bozkurt, burada da bir mana görüyorum, özellikle böyle bir kod ismi de verilmiş olabilir, çünkü böyle bir gerçek isim olup olmadığını bilmiyorum, buna açıklamalar yaptırdılar” dedi.
Öztürk, “Adına demokrasi ve kardeşlik komisyonu diyorlar ama bizim gözümüzde artık bu komisyonun adı Öcalan komisyonudur. Çünkü kardeşlik, bu vatanın gölgesinde şehitlerin kanının altında teröristlere gerilla demekle kardeşlik olmaz. Şehit aileleri bir gün önce dinlenmişti, şehit ailelerinin sözleri bu kadar gündemde yer almadı ama bakıyoruz ana dilde eğitim, vatandaşlık tanımı, teröriste gerilla deme, terörist başından barış güvercini çıkarma gibi söylemlerle komisyon yürütülmeye çalışılıyor. Bu komisyon Türk milletinin vicdanında yok hükmündedir. Eninde sonunda Türk milleti önüne sandık geldiğinde bunun cevabını da bu hükümete verir diye düşünüyoruz.” diye konuştu.
TRANSFERLER SİYASİ DOLANDIRICILIK
Belediye başkanlarının parti değiştirmesiyle ilgili soruyu yanıtlayan Öztürk, “CHP içinde 2 dönem milletvekilliği, 3 dönemini tamamlamış, 4. dönemin 1 yılını tamamlamış, yani 16 yıldır belediye başkanlığı yapan bir belediye başkanının transferini, daha doğrusu genelde konuşmak gerekirse siyasi transferlerin siyasi üçkağıtçılık, siyasi dolandırıcılık olduğunu açıkça söyleyeyim en başta. Lakin buna verilen cevap benim bir noktada muhalefeti de eleştirmeme sebep oluyor. Çünkü Ekrem İmamoğlu'nun içeride olmasını örnek göstererek Özlem Hanımın da içeriye giremeyeceğini, yolsuzluklarla ilgili sıkıntıya girdiği söylemleri aslında açıkça bir itirafa dönüşüyor. Hırsızlıkla suçlanıyor ama hırsız sendeyken 16 yıldır senin belediye başkanıyken sessizken hırsız karşıya geçince hain diyemezsin. Yani bir de işin bu boyutu var. Böyle bir ortamda belediye başkanları, milletvekilleri veya belediye meclis üyeleri siyaseten bunların transferiyle ilgili, işte iki yıldır bir şekilde Meclis’in içinde de milletvekili transferleri yapılıyor. CHP de bu konuda bir noktada kendisinden giden olduğu gibi kendisine gelenler de oldu. Madem siyasi ahlaktan bahsediliyor, öncelikle bu şekilde transferleri kendileri kabul etmemeleri gerekiyordu. Bu saatten sonra da artık biz de almıyoruz demenin de artık bir anlamı da çok bir şey ifade etmiyor” görüşüne yer verdi.