TEKSTİL DAHA DA KÖTÜYE GİDİYOR

CHP Denizli Milletvekili Arpacı tekstil sektörünün daha da kötüye gittiğine işaret etti, tekstilcinin yol ayrımına geldiğini söyledi…

CHP Denizli Milletvekili Şeref Arpacı, katıldığı televizyon programında tekstil sektörünün durumuna dikkat çekti. Tekstilci iş insanı Abdullah Kiğılı’nın açıklamaları hatırlatılan Arpacı’ya “Devlet tekstili gözden mi çıkardı?” sorusu yöneltildi.

 TEKSTİLCİ YOL AYRIMINA GELDİ…

Tekstil sektöründeki sıkıntıları üç yıldır dillendirdiklerini söyleyen Arpacı; “Ne yazık ki; sektör daha da kötüye gidiyor. 3 sene önce uygulanan yanlış ekonomi politikaları sebebiyle başlayan süreçte artık tekstilciler yol ayrımına gelmiş durumda. Biz bunları söylediğimizde bizi suçladılar. Tekstil sektörüne sahip çıkalım, kıymetli bir sektördür, kadın istihdamını artırır. Kadın istihdamını artırması demek eve iki maaş girmesi demektir. Bu da bolluk berekettir. Dolayısıyla Türkiye’de sosyokültürel anlamda gelişmesi açısından önemlidir dedik.

Tekstil sektörü ihracatı ithalattan daha fazla olması sebebiyle cari açığa katkı sağlar. Kilogram fiyatı olarak katma değer üretir. Türkiye ihracatının yaklaşık 1,5 dolar olduğu bugünlerde tekstilde en katma değersiz mallar 6-7 Euro civarında. Bunu 25 Euro’lara çıkartabilirsiniz. Hele takım elbise gibi daha niş ürünler yaptığınızda 50 Euro’luk katma değer sağlarsınız” yanıtını verdi. 

ÜRETİCİ MISIR’A GİDİYOR

Türkiye’de üretim maliyetlerinin her sektör için çok yüksek olduğunun altını çizen Arpacı şu ifadeleri kullandı:

* Yanlış ekonomi politikalarından ilk önce tekstil sektörü etkilenmeye başladı. Artık Türkiye’de üretim her anlamda çok zor… 

* Ne üretirseniz üretin, üretim çok yüksek maliyetle üretiyorsunuz. Dolayısıyla dünyada rekabet etme şansınız kalmıyor.

* Tekstildeki üretim 3 senedir zor durumda fakat artık makineciler, kablocular, mermerciler, ne üretirseniz üretin herkes üretimden kaçmaya bakıyor.

* Bugün çiftçinin de aynı problemi var. Çiftçiler de tarım ürünlerini üretmekte yüksek maliyet nedeniyle zorlanıyorlar. Dolayısıyla ülke olarak gıda enflasyonunda dünyada birinci sıraya geliyoruz.

* Fakat tekstilde istediğiniz ürünü istediğiniz fiyata satamıyorsunuz. Dünya ile rekabet etmeniz gereken bir durum var.  

* Üreticilerimiz de daha düşük maliyetli üretebilecekleri Mısır’a gidiyor. Bu sadece tekstilin sorunu değil ayakkabıcılar da Mısır’a gidiyor.  Ayakkabı ithalatı Mısır’dan bu sene 1400 kat arttı. Yarın tekstil için de aynı şey olacak.

* Çin tipi üretime, ihracat modeline geçiyoruz diyorlardı ama Türkiye’yi Arjantin’den daha beter duruma getirdiler. Arjantin doğru işleri yaparak bir sene gibi çok kısa sürede bizden daha iyi duruma geldi. Mehmet Şimşek önderliğindeki ekonomi yönetimi de 3 senede hiçbir sonuç alamadı.

İHRACAT REKORLARI KIRILIYORDU, BUGÜN MAL SATILAMIYOR

Sanayicinin nakit akışını sağlamakta güçlük çektiğinin de altını çizen CHP Denizli Milletvekili Şeref Arpacı; “Sanayici bu noktalara kolay gelmedi” uyarısında bulunarak  şu ifadeleri kullandı:

*Tekstilciyi genellikle suçlarlar. Yüksek teknolojili ürün üretmiyorsunuz, hala asgari ücretli işçi çalıştırıyorsunuz, katma değer üretmiyorsunuz ve dövize bağımlısınız. Hep sürekli dövizin artmasını istiyorsunuz diye…

* Aslında şartlar böyle değil. 3 yıl önce Nas politikaları başladığında dolar 8,5 TL idi. İplik yaklaşık 3,5-4 dolar seviyesindeydi. Biz o zaman ihracat rekorları kırıyorduk. Hiçbir ihracatçı dolar 10 lira olsun demez. Bugün iplik 1,90-2 dolar civarında. Yani tekstilcinin maliyetleri yarı yarıya düşmüş fakat kur ne kadar 42 lira. O gün ihracat rekorları kıran tekstilci bugün mal satamıyor. Yani mesele sadece bu saydığımız etkenlerle açıklanamayacak noktaya geldi.

* Biz dünyanın en pahalı gıdasını tüketiyoruz, en pahalı süt ürünlerini yiyoruz. Buna baktığınızda tekstil ürünleri ucuz bile kaldı.

* Üreticinin, sanayicinin temel hedefi nakit akışını bozmamaktır. Çünkü krediyle iş yapar. Çok büyük tazminat yükleri vardır. Maliyeti yüksektir dolayısıyla nakit akışı çok önemlidir.

* Şu anda nakit akışı bozulan bir firmanın bankaya gidip kredi çekmek istediğinde maliyeti yüzde 55-60’larda.

* İşletmeci, sermayeci, sanayici bu duruma düşmemek için 3 senedir maliyetin altında satış yaparak aslında nakit akışını bozmamaya çalışıyor. Kendini döndürmeye çalışıyor. Sanayici bu noktalara kolay gelmedi. Bunu kaybetmek istemez. Kapanan bir fabrikayı tekrar açamazsınız.

* Tekstil sektöründe bir ara vereyim üretime, işler düzelince tekrar açayım diyemezsiniz.  Bu döngünün devam etmesi için de zararına ürün satmaya devam ediyor. Dünyada yüzde 45-50 bazında pahalıyız. Artık dövizin artmasıyla da kurtarılabilecek bir şey değil. Müşterilerimiz Türkiye’yi çok pahalı ülke gözüyle bakmaya başladı.