POPÜLİST ADIMLAR YERİNE GELECEĞİ ÖNCELEDİK

2026 bütçesine ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yapan Ak Parti Denizli Milletvekili Tin,  “Bu bütçe; geleceği inşa eden, doğru olanı tercih eden güçlü bir iradenin yansımasıdır. Popülist adımlar yerine milletimizin geleceğini önceleyen bir yaklaşımı benimsiyoruz” ifadelerini kullandı.

AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nun kabul edilmesinin ardından değerlendirmelerde bulundu. Tin, edilen bütçenin Türkiye’nin ekonomi politikalarındaki yönünü ve kararlılığını net biçimde ortaya koyduğunu ifade etti. Bu yaklaşımın, Denizli gibi üretim, ihracat ve istihdam gücü yüksek şehirler açısından güven veren bir zemin oluşturduğunu kaydetti.

Şahin Tin, “Bu bütçe; geleceği inşa eden, doğru olanı tercih eden güçlü bir iradenin yansıması, sarsılmaz duruşumuzun en net ifadesidir. Türkiye güçlü iradeye sahiptir” dedi.

KÜRESEL BELİRSİZLİKLERE KARŞI DURUŞUMUZ SAĞLAM

Küresel ekonominin son yıllarda jeopolitik riskler, ticarette artan korumacı eğilimler ile enerji ve gıda arzındaki belirsizlikler nedeniyle zorlu bir süreçten geçtiğini dile getiren Şahin Tin, Türkiye’nin bu tablo karşısında istikrarlı bir duruş sergilediğini söyledi. Tin, “Türkiye; deprem afeti başta olmak üzere yaşadığı onca sıkıntıya rağmen, küresel belirsizliklerin arttığı bu süreçte savrulan bir ülke olmadı. Aksine, rotasını netleştiren ve güçlü bir duruş sergileyen bir ülke oldu. Böylesi dönemlerde güçlü devlet aklı, sağlam mali yapı ve öngörülebilir politikalar hayati önem taşır. 2026 bütçesi; Denizli gibi sanayi, tarım ve ihracat gücü yüksek şehirlerin üretim kabiliyetini koruyan ve geleceğe güvenle bakmasını sağlayan bir iklim oluşturuyor” ifadelerini kullandı.

MALİ DİSİPLİN KALICI REFAHIN ANAHTARIDIR

2026 bütçesinin temel karakterinin mali disiplin olduğuna dikkat çeken Şahin Tin, bunun güçlü ve sorumlu devlet anlayışının bir gereği olduğunu vurguladı. Tin, “Popülist adımlar yerine milletimizin geleceğini önceleyen bir yaklaşımı benimsiyoruz. Harcamalarda dengeyi, kaynak kullanımında etkinliği esas alan bir anlayışa sahibiz. Bu sayede sanayiciden çiftçiye, esnaftan ihracatçıya kadar tüm kesimler için öngörülebilir ve güvenli bir ekonomik ortam sunmayı hedefliyoruz” dedi.

Enflasyonla mücadelenin kararlı ve net bir duruş gerektirdiğini belirten Tin, “Enflasyonla mücadele ani ve geçici kararlarla değil, istikrarlı politikalarla yürütülen bir süreçtir. Açıklanan veriler bu mücadelenin sonuç vermeye başladığını gösteriyor. Kasım 2025 itibarıyla enflasyon oranlarında sağlanan gerileme, uygulanan programın doğru bir zeminde ilerlediğini ortaya koyuyor. Bu süreç hem hane halkının alım gücünü korumayı hem de üretim şehirlerimizin rekabet gücünü artırmayı hedefliyor. Ekonominin istikrarlı büyümesinde fiyat istikrarı vazgeçilmez bir unsurdur” diye konuştu.

YATIRIM, ÜRETİM VE İSTİHDAM ODAKLI BÜYÜME

Makroekonomik göstergelerdeki iyileşmenin, uygulanan ekonomi politikalarına duyulan güvenin somut bir sonucu olduğunu ifade eden Şahin Tin, rezervlerdeki artış ve risk primindeki düşüşün ekonomide normalleşmenin göstergesi olduğunu söyledi. Tin, “Güven varsa yatırım vardır. Yatırım varsa üretim ve istihdam vardır. Oluşan bu güven ortamı, Denizli’de yeni yatırımların önünü açacak, mevcut işletmelerin ise geleceğe daha sağlam adımlarla ilerlemesini sağlayacaktır” dedi.

Büyümenin nitelikli olması gerektiğini vurgulayan Tin, hükümetin yatırım, üretim, istihdam ve ihracatı destekleyen yapısal adımları kararlılıkla sürdürdüğünü belirtti. Tin, “Denizli; güçlü sanayi altyapısı, yeni kurulan organize sanayi bölgeleri, KOBİ ağırlıklı üretim yapısı ve ihracat tecrübesiyle bu büyüme modelinin somut örneklerinden biridir. Üreten şehirler ayakta kaldıkça Türkiye daha da güçleniyor. Üretimin önündeki engelleri kaldırmak ve destekleri artırmak için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİYLE KAPSAYICI KALKINMA

Eğitimin kalkınmanın ve sosyal devlet anlayışının temel unsurlarından biri olduğunu vurgulayan Şahin Tin, 2026 yılında Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin 1 trilyon 944 milyar liraya yükseltildiğini açıkladı. Tin, yükseköğretim dâhil edildiğinde eğitime ayrılan toplam kaynağın 2 trilyon 896 milyar liraya ulaştığını belirtti.

Devlet okullarında bedelsiz eğitim anlayışının sürdüğünü ifade eden Tin, “1 milyonu aşan yurt kapasitemiz ile burs ve kredi imkânlarımız sayesinde gençlerimizin eğitim hayatına güçlü destek sağlanıyor. Eğitimi yalnızca bir hizmet alanı değil, fırsat eşitliğini güçlendiren ve toplumsal adaleti tahkim eden bir hak olarak görüyoruz. Bu nedenle Denizli’de de okul öncesinden yükseköğretime kadar her kademede eğitime erişimi kolaylaştıracak adımlar atıyoruz” dedi.