AKŞENER'İN EN BÜYÜK PİŞMANLIĞI

 İYİ Parti’nin ATO Congresium’da gerçekleştirilen 3. Olağan Kurultayı’nda konuşan Genel Başkan Meral Akşener, en büyük pişmanlığının CHP’den 15 milletvekili istemek olduğunu söyledi. Altılı Masa’ya,  “Bundan sonra size hayatta başarılar diliyorum” çıkışı yapan Akşener, parti içi çelişmeleri de sert bir dille eleştirdi.

İYİ Parti’nin 3. Olağan Kurultayı ATO Congresium’da başladı. İki gün sürecek kurultayın ilk gününde Genel Başkan Meral Akşener, önemli açıklamalarda bulundu.

Milletin taleplerini tüm Türkiye’ye duyurmak için dinledikleri her şeyi meydanlara, kürsülere ve sosyal medyaya taşıdıklarını belirten Akşener, “Dedikodu etmek yerine, iftira etmek yerine, hakaret etmek yerine milletimizin derdini, milletimizin sesini taşıdık. Bizden değil demedik. Bu dert bize oy getirmez demedik. Bu talep bizim işimize gelmez demedik. Milletimizin her bir ferdinin sorunlarına çözümler ürettik. Dedikodu yapmak yerine, iftira atmak yerine hakaret etmek yerine kapı zillerini çaldık. Çünkü biz daima hakikatin peşinden gittik ve şartlar ne olursa olsun hakikati söylemekten kaçınmadık. Yapılamaz denilen her şeyi yaptık. Aşılamaz sanılan engelleri teker teker aştık. İşte bu yüzden İYİ Parti, dengesi bozulan siyasetin su terazisidir. İki yumruk arasına sıkıştırılan milletimiz için yaşam odasıdır. Kişisel ihtiraslara mahkum edilen milletimiz için bir çıkış kapısıdır” diye konuştu.

 “Bugünlere kendi ikballerimiz için gelmedik”

 Davaları için nice zorluğa direndiklerini ifade eden Akşener,  “Sözümüz doğru olduğu için nice iftiraya göğüs gerdik. Hele ki bir şey olamadığına öfkelenip bizatihi içimizden yapılan iftira, hakaret ve çirkinliklere göğüs gerdik. Hiçbir düşmanın, şahsen hiçbir düşmanım ve hiçbir rakibim. Beni hapse atmayı isteyenler dahil benimle ilgili asla iddia etmedikleri, söylemedikleri, pis iftiralara şahit oldum. Allah bunu bana gösterdi. Ama affetmeyeceğim, asla affetmeyeceğim. Bana iki şey bu ülkede söylenemedi. Kendi arkadaşlarım söyledi. Affetmeyeceğim. Hesaplaşacağız hep birlikte. Biz bu günlere koltuk sahibi olmak için gelmedik. Biz bugünlere zengin olmak için de gelmedik. Zengin olmayı hayal edenler kapı dışarı. Burada böyle bir şey yoktur. Biz bugünlere kendi ikballerimiz için de gelmedik” açıklamasında bulundu.

“Hanginizden para istedim”

 Sadece partililerin oylarıyla genel başkanlığa seçildiğini ve başka hiçbir sıfatının olmadığını belirten Akşener, “Beni parayla satın alabilen oldu mu? 30 yıllık siyasi hayatımda parayla ilgili hiçbir isnat olmamışken, bunu yapanlar kahrı perişan olsun inşallah. Biz bu günlere milletimiz için geldik, hırslara esir olmadık.  Kibirle kalplerimizi karartmadık. Makam sarhoşluğuna kapılmadık. Zaten makamla alakası olmayan tek kişi olarak sarhoş olmam da mümkün değil herhalde. Çünkü biz bu günlere milletimizin teveccühüyle geldik. Ağzımdan ben sözü duymadınız, biz diye geldik. 200 kişilik Kurucular Kurulu kurduk. En fazla 80 kişi olur, 200 kişi niye oldu biliyor musunuz? Herkes borç çıkardı. Çocuğunun çikolata parasını koyduğunu iddia ettiler ve bazılarınız döndü dedi ki, ben master paramı koydum. Yahu niye koydun? Bu yola çıkarken hanginizden para istedim ki? Milletvekilleri, geçen dönem meclise girdiniz. Genel merkeze para mı istedik sizden. Bugün milletvekilisiniz sizden para mı isteniyor. Genel Merkez yapıldı. 15 liralık çöp kutularını aldım ben. O gün bana bu parayı nereden buldun diye niye sormadınız. Çünkü sorumluluk almanız gerekiyordu doğru mu? Kaçtınız. Bugün Meral Akşener’i düşmanlarının suçlamadığı, iftira atmadığı iftiralarla suçladınız. Kahrolun, kahrolun, kahrolun. İşte bu yüzden bizim siyaset anlayışımızın yönü de yolu da pusulası da milletimizin ta kendisidir” ifadelerini kullandı.

“Kurultaylar hesaplaşma yeridir”

Parti kurulduktan ve genel başkan seçildikten itibaren çeşitli yöntemlerle demokrasiyi oluşturmaya çalıştığını iddia eden Akşener, “Önce kurultayda iki kere blok liste yaptım, itiraz ettiniz. Sonra hiç insan işaret etmeden çarşaf yaptım. Çarşaf listede anahtar listeler çıktı, seçilemeyenler su koy verdi, itiraz etti. Anladım ki, o gün benim görevim insan seçtirmekmiş, benim başka bir hakkım, hukukum yokmuş. 20 Eylül 2020’de döndüm, 100 kişilik diğer başka insanların da aday olabileceği bir yarı çarşaf yaptım. Onda da kimseyi mutlu edemedim, orada da çok ağır çirkinlikler yaşadım. Kurultaylar hesaplaşma yeridir, hesap sormanız, hesap sormam ve hesap verme yeridir. Ben hesap vereceğim, siz de hesap vereceksiniz. Herkesin hesap verme yeridir” dedi.

“CHP’den 15 milletvekili istemek hayatımın en büyük pişmanlığıdır”

 Altılı Masa’ya ilişkin de sert eleştirilerde bulunan Akşener, “Biz önce bu parti seçime girebilsin diye CHP’den 15 milletvekili istedik. Hayatımın en büyük pişmanlığıdır. Hesap yapıyoruz, hesap veriyoruz. Savaşmalıydık. Bileğimizin gücüyle o seçime girmeliydik. Girmiyorsak da,  gereğini yapmalıydık. Savaşmadık ve 15 milletvekili istedik. Kılıçdaroğlu’na buradan bir kez daha teşekkür ediyorum ama o gün bu gün, 15 milletvekilinin bedelini ödeyemedik. Ömer Seyfettin’in diyetine döndü bu iş ama bakın biz psikolojik olarak kendimizi çok kötü hissettik. Ben kendimi çok kötü hissettim. Çok aşağılanmış ve çaresiz hissettim. Asla hayatımın hiçbir döneminde hissetmediğim kadar çaresiz hissettim. Çünkü savaşmadık, ben savaşı severim, mücadeleyi severim, canımla, kafamla ve kellemle top oynamayı severim. Yapamadık. 28 Şubat’ta oynadım, şu kadar korkum olmadı. Tayyip Erdoğan’la mücadele ettim, şu kadar umurum olmadı. Her hafta benim tutuklanacağımı söyleyenler oldu aramızda. Can baş üstüne dedim, şu kadar umurum, korkum olmadı ama cesaret edemedik, savaşmadık, mücadele etmedik ve 15 milletvekili aldık. Bu bize neye mal oldu? Kuyruk siyasetine mal oldu” değerlendirmesinde bulundu.

“Artık bu partide şımarıklık bitmiştir”

Demokrasinin gereklilikleri, fedakarlıkları ve sonuçları olduğunun altını çizen Akşener, 2019’da yapılan yerel seçimleri anımsatarak, “Kılıçdaroğlu’na randevu aldım, gittik. İki parti yerel seçimlere birlikte gitmeyi teklif ettik ve sonuçta bir başarı çıktı. Beni en çok ilgilendiren, etkileyen ve en çok üzen ne oldu biliyor musunuz? İstanbul seçimini biz değil HDP kazandırdı. Bilmem nerenin seçimini biz değil, HDP kazandırdı. Bugün hesaplaşıyoruz, hesap veriyorum ve hesap soracağım sonra. Artık bu partide şımarıklık bitmiştir. Hadsizlik bitmiştir. Saygısızlık bitmiştir. Herkes haddini bilecek. Sonrası çok ilginç. Biz hariç herkes kazanmayı sağladı ama biz hariç. O gün anladım ki İYİ Parti önemli bir kesim tarafından tehdit görülen, sadece iktidar değil muhalefetin bir bölümü tarafından da tehdit görülen, tehlike görülen bir parti” ifadelerine yer verdi.

“Bundan sonra size hayatta başarılar diliyorum”

  Cumhurbaşkanlığı seçiminin kaybedildiğini anımsatan Akşener, “Pek çok sebep sayılabilir. Hata kusur üzerinde durulabilir. Önemli olan bunlardan ders çıkarmaktır ama son zamanlarda 1 aydır ben konuşmuyorum. O gece konuştum ve bir daha konuşmadım, izledim. Enteresan bir biçimde çeşitli alanlardaki kanaat önderleri, elitler Kılıçdaroğlu’nun üzerine yürüdüler. Sonra baktılar ipin ucu kaçtı, bunu bir dengelemek lazım. Birden bire olağan şüpheli Meral Akşener ve İYİ Parti gündeme geldi. Biz çalışmamışız onun için seçim kaybedilmiş. Büyük çoğunluğu Mansur Yavaşla olan, CHP’den bir kişinin çağrılmadığı, sadece kendi seçmenimizin yer aldığı 35 ilde mitingler yaptık. 54 noktada bizzat çalıştık. Şehirlerde milletvekili adaylarımız ‘bir oy Meral’e bir Kemal’e’ diyerek oy istediler. Yani İYİ Parti’ye bir oy, Kemal Kılıçdaroğlu’na bir oy. Şimdi bütün bunlara baktığınız zaman derler ki insafınız kurusun. Anlıyorum eşitlemeye çalışıyorsunuz, korktunuz. Biraz ipin ucu kaçtı korktunuz, dengeliyorsunuz. Aynı İstanbul’un kazanılmasının sebebi HDP’dir dediğiniz gibi. Bundan sonra size hayatta başarılar diliyorum” şeklinde konuştu.  Akşener, kurultayda bin 151 oyun bin 127'sini alarak, yeniden genel başkan seçildi.