KARACA’DAN ‘AİLE YILI’ ELEŞTİRİSİ
TBMM Başkan Vekili ve CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, 2025'in Aile Yılı olarak ilan edilmesini eleştirdi. Karaca; ailelerin yoksulluk ve sefalet ile kendi başının çaresine bakmaya itmenin, kadınları aile içinde ücretsiz bakım ve ev işlerine mahkûm etmenin göstergesi olacağını kaydetti.
TBMM Başkan Vekili ve CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, 2025'i Aile Yılı olarak ilan etmesini eleştirdi. Karaca, yaptığı açıklamada, "Aile kurumunu güçlendirme adı altında 2025'i aile yılı ilan etmek; tıpkı 2024'ü emekli yılı ilan edip emeklileri haklarından yoksun bırakmak gibi aileleri yoksulluk ve sefalet ile kendi başının çaresine bakmaya itmenin, kadınları da aile içinde ücretsiz bakım ve ev işlerine mahkum etmenin göstergesi demek" ifadelerini kullandı.
Partili Cumhurbaşkanının, adını ‘Aileerkillik’ koydukları bu sözde aile merkezli yeni politik hamleyle, kadının birey olma hakkını katledip, ‘aile’ kavramı içine hapsettiğini öne süren Karaca, “Aileye devletin sorumluluklarını yıkarak iktidarının meşruiyetini ücretsiz kadın emeği üzerinden sağlamak için aileyi aracı ediyor. Aile yılı demek; daha çok çocuk söylemleriyle sefalete mahkum ettikleri yaş almış nüfusun ihtiyaçlarının ekonomik maliyetini, demografik indirgemecilikle gözünü yoksulluğa açan çocuklara yoksulluk mirası olarak devretmek demek" görüşüne yer verdi.
Karaca, ilan edilen Aile Yılı ile ilgili açıklamasında "Aile yılı demek; artan kadına ve çocuklara yönelik şiddet, eşitsizlik, ihmal ve istismarların üstünü örtmek için aile dokunulmazlığını güçlendirmek, çocuk ve kadınların haklarını törpülemek demek. Aile yılı demek; toplumsal cinsiyet eşitsizliğini yeniden üretmek, kadınları aile içine hapsetmek demek. Yeni Türkiye'nin ‘aileerkilliği’ tek adam rejiminin kadınların özgürlüklerine, haklarının gaspı için atacağı adımlarla, “aile yılı” projesi içinde yaratacağı eşitsizlikler ve kadınların kazanımlarını yok edecek atılımlar karşısında daha fazla mücadele, daha çok dayanışma ve direniş…" ifadelerini kullandı.