“Referandumdan sonra CHP bile teşekkür edecek”

   CHP'nin bu anayasa değişikliğine hayır dese dahi, getireceği barış, huzur, özgürlük ve demokrasi ikliminden yararlanarak sonuçlarından ötürü teşekkür edeceğini belirtti. AK Parti Denizli Milletvekili Avukat Cahit Özkan, Anayasa değişikliğiyle ilgili yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin bu değişiklikle istikrar ruhuna bürüneceğini söyledi. Mevcut yapının istikrar açısından sorunlu olduğunu belirten AK Parti Milletvekili Özkan, “Anayasa paketi ne getiriyor dersek, tek kelimeyle istikrar getiriyor. Bu paket yürütmeye siyasi istikrar, yasamaya yasama istikrarı, yargıya da yargı istikrarı getiriyor.” dedi.

“Milletimiz gücünün ne şekilde kullanacağına karar veriyor” Geçmişte gayri meşru yapıların, iktidarların bıraktığı boşluktan faydalandıklarını hatırlatan Denizli Milletvekili, şu dikkat çekici benzetmeyi yaptı, “Millet olarak sahip olduğumuz toplam kuvvete, kudrete ve egemenlik hakkına bir bardak suymuş gibi bakarsak, bu bir bardak su miktarınca gücü ve yetkiyi ya seçilmiş meşru hükümete vereceğiz ya da sadece küçük bir kısmını meşru hükümete vereceğiz. Geriye kalan kısmını da çeteler, mafyalar, derin devlet yapılanmaları, illegal örgütler, paralel yapı gibi yapılara kullanacak. Yani bardaktaki su illaki bitecek, toplam güç mutlaka ama mutlaka kullanılacak. İşte bu Anayasa değişikliği ile milletin gücünün ne şekilde kullanılacağına karar veriyoruz.”

“Yasama asli vazifesine dönecek”

Türkiye'de gayri meşru ve gayri milli yapılanmaların hiçbir zaman tek parti iktidarını istemediğini belirten Avukat Cahit Özkan, “Çünkü devlet otoritesinde bir boşluk olursa, bu boşluğu biz doldururuz, biz kullanırız diyorlar. İşte bu anayasa değişikliği paketi, milli egemenliği, yani bu iktidar gücünün kudretinin tamamını kullanma yetkisini, seçilmiş meşru hükümete bırakıyor.” İfadelerini kullandı. Artık bundan sonra seçilmiş meşru hükümet, milli egemenliğin kendisine vermiş olduğu yetkiyi tam anlamıyla kullanabileceğini vurgulayan Özkan, “Yasama asli vazifesine dönecek. Yani biz hukukçuların "de lege feranda" dediğimiz, "olması gereken hukuk"u aramak için ortak aklı ortaya çıkaracak, genel geçer, süreklilik arz edecek ve toplumdaki vicdani adaleti sağlayacak yasaların peşinde koşacak.” dedi.

“Yargıya da istikrar getiriyor”

Anayasa değişikliğinin bir başka önemli ayağının yargıyla ilgili reformlar olduğunu işaret eden AK Partili Vekil, yargı açısından ortaya çıkacak şu olumlu detaylara değindi, “Şu anda vesayetçi bir yargıyla karşı karşıyız. Adalet dağıtmak yerine, siyasete ve parlamentoya hükmetmeye ve yönetmeye çalışan bir yargı anlayışı var. İşte yargının elinden bu oyuncağı alıyoruz ve yargı bundan sonra tamamen adalet dağıtmak için adil yargılama ilkelerine uygun, toplumda ve vicdanlarda karşılık bulacak, yargıya güveni hayata geçirecek bir anlayışı inşallah Türkiye'de egemen kılacak. Bu istikrarın doğal sonucu olarak sadece hükümet de değil yasama, yürütme ve yargıda da istikrar sağlıyoruz. Yani topyekün bir istikrar geliyor.”

“Yasama, adil yasalar çıkartacak”

Koalisyon dönemlerinde insan hakları açısından yaşanan olumsuzlukları hatırlatan Milletvekili Cahit Özkan, “Geçmişte yaşanan faili meçhul cinayetler, gözaltında kayıplar, işkence ve kötü muameleler her zaman koalisyon dönemlerinde artmıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden ülkemize had safhada ciddi mahkumiyet kararları çıkmıştır. Ama tek parti hükümetleri döneminde insan hakları ihlallerinin azaldığını ve hukuk devleti ilkelerinin de öne çıktığını görüyoruz.” şeklinde konuştu.

“İstikrar sadece refah, kalkınma, ekonomik hedeflerin başarılması, istihdam sorunlarının çözülmesi açısından değil; aynı zamanda demokrasimizin güçlenmesi, insan hak ve özgürlüklerimizin çok daha güçlü bir şekilde hayata geçmesi açısından da önem arz ediyor.” diyen Özkan; yargının adalet dağıtacağını, yasamanın da adil yasalar çıkaracağını söyledi. Özkan, “Avrupa ülkelerinde güçlü hükümetler "gidin yaşayın" diyor, hiçbir şekilde vatandaşla karşı karşıya gelmiyor, ama eğer hukukun dışına çıkan, vatanına milletine ihanet eden, bir suça karışan herhangi bir kişi olursa kulağından tutup yargı önünde hesabını soruyor. Bizim ülkemiz de artık aynı şekilde olacak. Hükümetimiz güçlü olacak, yargımız adalet dağıtacak, yasama organımız da olması gereken hukukun arayışı içinde adil yasalar yapacak.” dedi.

“Tüm siyasi geleneklerin beklentileri dikkate alındı”

“Mevcut durumda AK Parti ve MHP, yaklaşık 330-350 milletvekilinin bir araya geldiği iki siyasi parti olarak uzlaşı sağladı ve Türk tarihinin tüm anayasa tartışmalarını özetledi. Ünlü Anayasa Hukukçusu Jhering diyor ki; "Anaysalar filozof gibi düşünmeli, köylü gibi konuşmalı.". İşte felsefeci anlayışıyla bütün anayasa tarihinin tüm tartışmaları yapıldı ve netice itibariyle bu metin ortaya çıktı. AK Parti içerisinde bugün tüm siyasi kesimlerden pek çok farklı siyasetçi var. Yani AK Parti Türkiye'nin ortak aklıdır. MHP ile ortaya çıkardığımız bu metin, mecliste gurubu bulunsun bulunmasın, milletvekili çıkarsın çıkarmasın, meclis içi ve dışı tüm siyasi geleneklerin beklentileri de dikkate alınarak hazırlanmış bir metindir. Türk siyasi tarihinde geçmişte partilere liderlik etmiş genel başkanlara bakıyoruz. Alparslan Türkeş, Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel gibi sağ görüşlü siyasetçiler, Bülent Ecevit ki eski CHP genel başkanı, Mümtaz Soysal gibi Anayasa Hukukçuları ve sol çevreden gelmiş daha birçok siyasetçi başkanlık sistemi ile ilgili, istikrarla ilgili Başkanlık Sistemi veya bugünkü Cumhurbaşkanlığı modelini ifade eden tekliflerini yapmışlar. Beklenti ve taleplerini ileri sürmüşlerdir.”

“CHP seçmenlerinden de kabul görecektir”

Anayasa değişikliğinin referandumla halktan büyük destek göreceğine inandığını ifade eden Cahit Özkan, CHP’nin bu süreçte yürüttüğü olumsuz kampanyanın millette bir karşılığı olamayacağını belirtti. CHP’nin yapılan bütün yeniliklere önceden karşı çıktığını sonra bunların nimetlerinden faydalandığını belirten Özkan; CHP seçmeninin referandumda bu yeniliğe ‘evet’ diyeceğine inandığını kaydetti. Özkan sözlerini şu sözlerle noktaladı, “Montesquieu hükümet modeli ile ilgili şunu ifade ediyor; ‘Parlamentonun çoğulcu olması, hükümetin de tek kişiden oluşması lazım. Yani Parlamento tartışarak ülkenin ortak aklını ortaya koymalı, Hükümet de istikrarlı bir şekilde vatandaşa hizmet götürmeli’ diyor. Montesquieu'nun ifade ettiği hükümet modeline batı demokrasileri gibi inşallah biz de kavuşuyoruz.”