HZ NUH  VE HZ LUT ( A.S ) IN EŞLERİ    

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

   Allah Kuran’da, imanlarındaki samimiyetleri ve ahlaklarının güzelliğiyle örnek olan kadınların dışında, inkar eden ve bundan dolayı cehennem ile karşılık görecek kadınlar hakkında da bilgi vermiştir. Allah’ın Kuran’da dikkat çektiği iki kadının en önemli özellikleriyse, her ikisinin de ‘peygamberlerin eşleri’ olmalarıdır.

Peygamberler Allah’ın seçkin kıldığı, elçiliğiyle şereflendirdiği, bilgi ve beden güçlerini artırdığı üstün insanlardır. Bu nedenle Hz. Nuh’un ve Hz. Lut’un eşlerinin, peygamberlerin samimi kişiliklerine, güzel ahlaklarına, hikmetli konuşmalarına, akılcı kararlarına her an şahit oldukları, ve onların Allah’tan gelen hak bir söz üzerine hareket ettiklerini bildikleri halde iman etmemiş olmaları son derece önemlidir. Onların bu tavırları, tüm iman edenler için önemli bir ibret vesilesi olmalıdır. Allah’ın, Hz. Nuh’un ve Hz. Lut’un eşleri olduklarını bildirdiği bu kadınlar, peygamberlerle nikahlanmışlar ancak daha sonra onlara ihanet etmişlerdir. Allah, bu iki kadının durumu hakkında Kuran’da şöyle bilgi vermektedir:

   Allah, inkar edenlere, Nuh’un eşini ve Lut’un eşini örnek verdi. İkisi de, kullarımızdan salih olan iki kulumuzun nikahları altındaydı; ancak onlara ihanet ettiler. Bundan dolayı, (kocaları) kendilerine Allah’tan gelen hiçbir şeyle yarar sağlamadılar. İkisine de: “Ateşe diğer girenlerle birlikte girin” denildi. (Tahrim Suresi, 10)

Allah’ın sevdiği, razı olduğu, cennetiyle müjdelediği bu mübarek insanlarla evli olacak kadar yakın oldukları halde, bu yakınlık, samimiyetsizlikleri nedeniyle onlara Allah’ın rahmetinden yana hiçbir şey kazandırmamıştır. Tam tersine Allah’ın azabıyla karşılaşmışlardır. Allah Neml Suresi’nde Hz. Lut’un karısının, Hz. Lut’a iman etmeyen sapkın kavmiyle birlikte nasıl helak olduğunu şöyle bildirmektedir:

   Kavminin cevabı: “Lut ailesini şehrinizden sürüp çıkarın. Temiz kalmak isteyen insanlarmış” demekten başka olmadı. Biz de, onu ve ailesini kurtardık, yalnızca karısı hariç; onu geride (azab içinde kalanlar arasında) takdir ettik. Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık. Uyarılanların yağmuru ne kötüdür. (Neml Suresi, 56-58)

… “Gerçek şu ki, Biz bu ülkenin halkını yıkıma uğratacağız. Çünkü onun halkı zalim oldular.” Dedi ki: “Onun içinde Lut da vardır.” Dediler ki: “Onun içinde kimin olduğunu Biz daha iyi biliriz. Kendi karısı dışında, onu ve ailesini muhakkak kurtaracağız. O (karısı) arkada kalacak olanlardandır.” Elçilerimiz Lut’a geldikleri zaman o, bunlar dolayısıyla kötüleşti ve içi daraldı. Dediler ki: “Korkuya düşme ve hüzne kapılma. Karın dışında, seni ve aileni muhakak kurtaracağız. O ise, arkada kalacaktır. Şüphesiz Biz, fasıklık yapmalarından dolayı, bu ülke halkının üstüne gökten iğrenç bir azab indireceğiz.” (Ankebut Suresi, 31-34)

   Görüldüğü gibi, Allah bu kadınların her ikisine de dünya hayatında çok büyük bir imkan nasip etmiş, onları peygamberlerin eşleri kılmıştır. Ancak her ikisi de, kendileri için hem dünya hayatında hem de ahirette büyük bir nimete dönüşebilecek bu imkanı gereği gibi değerlendirememiş ve bu şerefli makama erişememişlerdir. Bundan dolayı Allah’ın azabıyla karşılık bulmuşlar, horlanmış ve aşağılanmışlardır.

   İnanmayan kadınlardan ise isim yahut künyeleri zikredilmeden bahseden ayetler vardır Kur’ân’da. Onların hiç birinin ismi geçmez. Ama şunu rahatlıkla söyleyelim ki Kur’ân’da bahsedilen inkarcı kadınlar, Kur’ân’da bahsedilen mümin kadınlardan çok daha azdır. Bu kadınlar şunlardır:

 Kur’ân Öncesi Dönemin İnkarcı Kadınları

     Hz. Nuh’un Hanımı: Peygamber kocasına rağmen inanmayan kadın.

     Hz. Lut’un Hanımı: Peygamber kocasına rağmen inanmayan kadın.

Kur’ân her iki kadını da Tahrim suresinde (66/10) inanmayan peygamber hanımları olarak anlatır. Her ikisi de salih-peygamber kocalarına rağmen inanmamışlar, küfür ve inkarda ısrar etmişlerdir. Ama peygamber eşi olmaları onlara bir fayda sağlamamış, sonunda her ikisi de helak olmuştur. Nuh’un hanımı tufanda, Lut’un hanımı ise yerle bir edilen şehirde kahrolup gitmiştir. Onların hikayeleri, salih insanların yakını olmanın kişiyi kurtarmaya yetmeyeceği, önemli olanın falanın kızı, gelini, karısı olmak değil; Allah’a layıkıyla kul olmak olduğu mesajını sunmaktadır.

 Kur’ân Sonrası Dönemin İnkarcı Kadınları

       Ebû Leheb’in Hanımı: Tevhide, Kur’ân’a ve Peygamberine düşmanlıkta kocasıyla yarışan kadın. Odun Taşıyıcısı

Ebû Leheb’in karısı Ümmü Cemil, İslam düşmanlığı konusunda kocasıyla adeta yarışmış, onunla beraber hareket etmiştir. Peygamberimizin yakın komşusu ve yakın akrabası olmasına rağmen, ona olmadık hakaret ve eziyetlerde bulunmuştur. Bu yüzden Yüce Allah, onu boynunda ip bağlarıyla odun taşıyan biri olarak kitabında anmıştır Bu unvan (!) onu hem bu dünyada küçültmüş, hem de ahirette rezil edecektir. Zira o, aslında cehenneme kendi yakıtını taşımakla ömrünü tüketmiştir.

Yazımızı şu özet cümlelerle bağlayalım:

      Dine muhatap olma, onu anlama ve gereklerini yerine getirme konusunda kadın erkek eşittir.

      Kulluk yarışında cinsler arasında bir fark yoktur.

     Hikmetin gereği olarak kadın olsun erkek olsun kişilere, farklı sınav soruları sorulabilir, kişilerin farklı yükümlülükleri olabilir.

        Ama sonuçta, her iki cinsin asıl hedefi de Allah'ın hoşnutluğunu kazanıp cennetine girebilmek olmalıdır.

       Bu yarışta kadın erkek herkes yarışmalı, çalışıp gayret etmelidir. Zira Ahiret yurdunda cennet ve cehennem/ödül ve ceza da kadın erkek herkes içindir.

       İnsan yetiştirme sanatı olan annelik, kadının ayakları altına cenneti seren büyük bir rütbedir.

       İslam'ın ilk döneminden itibaren bu kutlu yarışta erkekler kadar kadınlar da yerlerini almışlardır. Tarihin görünen sayfalarına kadın kahramanların isimleri çok fazla yazılmamış olsa bile, elde edilen başarı ve başarısızlıklarda erkekler kadar, görünmeyen ya da görmezden gelinen kahramanlar olarak kadınların da katkısı ve sorumluluğu vardır.

        İslam Kadını, dişiliğini değil, kişiliğini ön plana çıkarandır. Kur’ân, pek çok ayetinde inanan ve inanmayan kadınları söz konusu ederek şahsiyetli İslam kadınlarının yetişmesini hedeflemiştir. Allah CC selamı bereketi Rahmeti üzerinize olsun.

                                        METİN ALKAN

                                      EĞİTİMCİ YAZAR

 

 

Diğer Yazılar