YAZDAN KALAN AYAK TABANI SİĞİLLERİ SONBAHARDA ARTIYOR

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Öğr. Üyesi Prof. Dr. Ahmet Metin, yaz aylarında bulaşan ayak tabanı siğillerinin sonbaharda artış gösterdiğini belirterek toplum sağlığı açısından önemli uyarılarda bulundu.

Prof. Dr. Metin yaptığı açıklamada, “Ayak tabanı siğilleri, özellikle yaz aylarında havuz, plaj ve ortak duş gibi nemli ortamlarda kolaylıkla bulaşabilen bir enfeksiyon hastalığıdır. Bu siğillerin kaynağı olan HPV (Human Papilloma Virüsü), ortak alanlarda çıplak ayakla dolaşılmasıyla vücuda geçebilir. Ancak çoğu zaman hemen belirti vermez; yazın alınan enfeksiyon, sonbahar aylarında kendini göstermeye başlar. Bu dönemde poliklinik başvurularının da belirgin şekilde arttığını gözlemliyoruz” dedi.

Metin, özellikle yaz boyunca havuza girenlerde siğillerin sonradan yayılmasının sıkça görüldüğünü ifade ederek, “Ayak tabanı siğilleri toplumun yaklaşık yüzde 14’ünü etkileyen yaygın bir sağlık sorunudur. Dünya genelinde her yıl nüfusun yüzde 2’si bu nedenle tıbbi yardım almak zorunda kalıyor. Özellikle çocuklar ve ergenler, bağışıklık sistemlerinin daha hassas olması nedeniyle en yüksek risk grubunu oluşturuyor” diye konuştu.

“GEÇ KALINAN TEDAVİ YAŞAM KALİTESİNİ DÜŞÜRÜYOR”

Prof. Dr. Metin, birçok hastanın siğil belirtilerini hafife aldığını vurgulayarak, “Ne yazık ki birçok hasta belirtileri hafife alıyor ya da geç fark ediyor. Oysa siğiller ayak tabanında ağrıya neden olarak yürümeyi zorlaştırabilir, kişinin günlük aktivitelerini kısıtlayabilir, iş verimini ve öğrencilerde okul başarısını olumsuz etkileyebilir. Tedavide geç kalındığında hem yaşam kalitesi düşüyor hem de enfeksiyonun yayılma riski artıyor. Bu yüzden erken dönemde dermatoloji uzmanına başvurulması büyük önem taşıyor” ifadelerine yer verdi.

“HAVUZ HİJYENİ VE KİŞİSEL TEMİZLİK HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR”

HPV’nin oldukça bulaşıcı bir virüs olduğunu belirten Prof. Dr. Metin, havuz hijyeninin ve kişisel temizliğin önemine dikkat çekerek, “Özellikle havuzların hijyeni büyük önem taşıyor. Yüzme havuzlarının düzenli ve etkili biçimde dezenfekte edilmesi, bulaş zincirinin kırılması açısından kritik. Aynı şekilde, havuza giren kişilerin sağlık kontrollerinden geçirilmesi ve gerekli bilgilendirmelerin yapılması da hem bireysel hem de toplumsal korunma için gereklidir. Aksi takdirde bu tür enfeksiyonlar kontrol altına alınması zor halk sağlığı sorunlarına dönüşebilir” ifadelerini kullandı.

“SİĞİLLER TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR DURUMDUR”

Prof. Dr. Metin, korunmanın basit ama etkili yöntemlerle mümkün olduğunu belirterek şu uyarılarda bulundu:

“Halka açık nemli alanlarda çıplak ayakla dolaşılmamalı. Kişisel eşyalar, özellikle havlu, ayakkabı ve çorap gibi ayakla temas eden ürünler kesinlikle başkalarıyla paylaşılmamalı. Ayakların temiz ve kuru tutulması, kişisel hijyenin sağlanması çok önemli. Siğil mevcutsa da üzeri kapatılmalı ve asla kurcalanmamalıdır. Aksi hâlde yayılma riski artar. Unutulmamalıdır ki ayak tabanı siğilleri tedavi edilebilir bir durumdur. Ancak tedavi kişiye özel planlanmalı ve uzman hekim kontrolünde yürütülmelidir. Özellikle sonbahar aylarında vaka sayılarındaki artışa dikkat çekerek, halkımızı bilinçli ve tedbirli olmaya davet ediyorum. Kendi sağlığımızı korumak, toplum sağlığını da korumak anlamına gelir.”