800 HEKİM VE 1000’E YAKIN SAĞLIK ÇALIŞANI İŞ BIRAKTI

Denizli’de hekimler ve diğer sağlık çalışanları iş bıraktı. Kentte 800 hekim ve bine yakın sağlık personeli bugün ve yarın mesai yapmayacak. Sadece acil servisler, yoğun bakım üniteleri ve poliklinik servislerinde hizmet dönüşümlü sürecek. SABİM Platformu adı altında toplanan sağlık çalışanları, özlük hakları ve sağlıkta şiddetin önlenmesine yönelik taleplerini Denizli Devlet Hastanesi önünde yaptıkları eylemle dile getirdi.

 

SELAMİ AYDIN

Sağlık ve sosyal hizmet iş kolunda faaliyet gösteren 19 sendika ile 2 aile sağlığı federasyonunun oluşturduğu Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele Platformu (SABİM) üyeleri Denizli Devlet Hastanesi Başhekimlik binası önünde toplanarak basın açıklaması yaptı. Kentte ilçelerle birlikte 800’e yakın hekim ve bine yakın sağlık çalışanı iki gün süreyle iş bıraktı. Hastanelerin acil servisleri, yoğun bakım üniteleri ve poliklinik servislerinde görevli personel ise eyleme dönüşümlü katıldı. Bu birimlerde sağlık hizmetinin aksamaması sağlandı. Grup adına açıklamayı, Denizli Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Fazıl Necdet Ardıç yaptı. Ardıç, sağlıkta şiddetin önlenmesi, özlük haklarındaki eşitsizliğin giderilmesi ve sağlık çalışanlarının yoksulluk sınırı üstünde maaş alması taleplerinde bulundu. 

800 HEKİM VE 1000’E YAKIN SAĞLIK ÇALIŞANI İŞ BIRAKTI

ORTAK AÇIKLAMADA ‘ÖLÜYORUZ’ DEDİLER

Platform üyelerinin 81 ilde basına açıkladıkları ortak metinde sağlık çalışanları; “Ölüyoruz, öldürülüyoruz. Ekonomik olarak açlık sınırındayız. Tükeniyoruz” ifadelerini kullandı. Açıklamayı okuyan Ardıç; “Tırnak makasıyla AVM’lere dahi girilemeyen bir zamanda, silahla polikliniğe girip sağa sola ateş edebilen kişilerle iç içeyiz. Şiddetin gölgesinde hizmet üretmeye çalışırken, her an bu silahtan çıkan bir kurşunla, hatta başımıza indirilen bir oksijen tüpüyle, gelecek bir bıçak darbesiyle ölebiliriz” diye konuştu. 

800 HEKİM VE 1000’E YAKIN SAĞLIK ÇALIŞANI İŞ BIRAKTI

 ‘NEFES ALAMIYORUM, İMDAT!’

Ardıç açıklamada devamla şu ifadeleri kullandı: “Daha ne kadar dibe vurabiliriz? Artık göğsümüzü gere gere ‘Hekimim, hemşireyim, ebeyim, sağlık çalışanıyım’ demeyi geçtik, çalışanlar olarak ‘Memurum’ demekten utanır hale geldik. Ne yapacağız? Kafamızı öne eğip ‘Boşver, böyle gelmiş böyle gider, başımı derde sokmayayım’ mı diyeceğiz? Yoksa bize yapılan zulme sesimizi çıkarıp tepkimizi mi göstereceğiz? Tabii ki, demokratik tepkimizi meşru zeminde göstererek, hep beraber, tek bir ağızdan ‘Artık yeter, hakkımızı verin’ diyeceğiz. Biliyoruz ki, sağlık, en temel haktır. Sağlık hizmetleri bir ekip işidir ve bir bütündür. Ülkemizde oluşacak ideal sağlık sisteminin en büyük destekçisi olan bizler, hastalarımızın nitelikli tedavi olma, bakım alma ve iyileşme hakkını savunduğumuzun bilinmesini arzu ediyoruz. Pandemide, depremlerde ve her türlü zorlu şartlarda halkımıza ve hastalarımıza verdiğimiz fedakârca hizmetin unutulmamasını bekliyoruz. Nitelikli sağlık hizmeti için verilecek bu mücadelede sadece kendimiz için değil, hastalarımız için de mücadele ettiğimizin bilinciyle, tüm halkımızı yanımızda olmaya davet ediyoruz. Bu sebeplerle; hakkımız, halkımız ve hastalarımız için, ideal sağlık sistemi için bugün ve yarın acil işlemler dışında sağlık hizmetini durduruyor, iş bırakıyoruz.”