BÖBREK HASTALARINA ORUÇ UYARISI
Denizli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğine bağlı Denizli Devlet Hastanesi Nefroloji Uzmanı Dr. Davut Akın, ramazanda oruç ile beraberinde gelen uzun süreli açlık ve susuzluğun böbrek hastalarını nasıl etkilediği konusunda bir açıklama yaparak özellikle üç, dört ve kritik evrede ki böbrek hastalarında çok ciddi rahatsızlıklara yol açabileceğini belirtti.
Böbreklerin vücuttaki su dengesini ayarlayan önemli bir organ olduğunu ifade eden Nefroloji Uzmanı Dr. Davut Akın, Türkiye’de 8 milyon böbrek hastasının bulunduğunu ve bunların 4 milyona yakınının kritik aşamada olduğunu söyledi. Akın, ramazan ayında böbrek hastalarının oruç tutup tutmamasına konusunda uyarılarda bulunarak; sağlıklı bir metabolizması ve böbreği olan kişilerin susuzluğa ve açlığa dayanabileceğini ancak böbrek yetmezliği bulunan hastalar için aynı durumun geçerli olmadığını vurguladı. Akın: “Sağlam bir böbrek susuzluğa 16 saatin üzerinde dayanabilir. Bu yüzden böbreğin su dengeleme sistemi bozuk değilse 16 saatin üzerinde ki susuzlukta böbrek vücutta ki suyu ayarlayabiliyor. Ancak böbreği sağlam olmayan böbrek hastaları açısından oruç kritik önemdedir. Böbrek bozukluğu olan hastalarda vücudun dengeleme fonksiyonu çok önemli olduğu için oruç tutulduğunda, bu dengeleme fonksiyonu bozuluyor. Yani böbreğin düzenleme fonksiyonu bozuk olduğu için uzun saatler süren susuzluk ciddi bir sıkıntı yaratabiliyor. Genellikle vatandaşlarımız iftarda ve sahurda bir anda fazla miktarda sıvı tüketiyorlar. Tabii bu daha çok gündüz saatlerinde terleme ve idrar çıkarma ile 2 – 2,5 litre kadar vücuttan sıvı kaybına yol açıyor. Oysa ki oruç tutulduğu gündüz saatlerinde daha çok sıvı ihtiyacı olmaktadır. Yani iftar ile sahur arasında ki sürede vücudun ihtiyacı yokken dengesiz bir sıvı tüketimi olması, böbrek hastaları için yine ciddi bir risktir. İftarda ki bu sıvı tüketilmesi dar bir zamanda ve sınırlı miktarda olacağı için o kaybı karşılayamayacak düzeyde gerçekleşiyor. Bu da oruç tutan kronik böbrek hastalarında sıkıntı yaratabilen bir durumdur. Mutlaka hastalığının evresine göre bu hastalar, doktoruna başvurarak oruç tutup tutamayacağını öğrenmelidir. Basit bir tetkik yapılarak hastalığının hangi evrede olduğu belirlenebilir ve ona göre yönlendirebilir hastalar” diye konuştu.
Üç, Dört Ve Beşinci Evre Böbrek Hastalarına Kritik Uyarılar
Nefroloji Uzmanı Dr. Davut Akın, böbrek hastalıklarında bir ve ikinci evrede ki hastaların oruç tutmalarında bir sıkıntı olmadığını dile getirerek özellikle üç, dört ve beşinci evrede ki diyaliz hastalarına ise oruç tutmalarını önermediklerini belirtti. Akın şöyle konuştu: “Bir ve ikinci evrede ki hastalarda böbreğin vücutta ki sıvıyı dengeleme fonksiyonu tam bozulmamıştır. Ama üç, dört ve beşinci evre yani kritik aşamada ki diyaliz hastalarında böbrek düzenleme fonksiyonları bozuk olduğu için günlük uzun süren sıvı alamama nedeniyle hastalıkları bir üst aşamaya geçebilir veya diyaliz ihtiyacı doğabilir. O nedenle bu tür hastalarımıza özellikle çok dikkatli olmalarını öneriyoruz” dedi.
Tansiyon ve Şeker Hastaları Böbrek Sağlığını Korumak için ilaçlarını Aksatmamalı
Özellikle bu geri dönüşümsüz böbrek hastalığının en sık nedeninin tansiyon ve şeker hastalığı olduğu dikkate alındığında bu hastaların da sıvı alamama ile beraber böbreklerinde ciddi bozulmalar olabileceğine değinen Akın, bu hastaların ilaçlarını aksatmamalarını ve sahur ve iftarda ağır yemeklerden kaçınmalarını istedi. Akın: “Özellikle şeker hastalığı ve tansiyonda ki dalgalanmalar yine diyaliz ihtiyacını bu hastalarda doğurabilir. Aşırı protein içeren gıdalar, çok tuzlu turşular ve salamura besinleri tüketmek böbreklere zarar verebilmektedir. Bu nedenle genellikle hastalarımıza sahurda yağlı ve çok miktarda proteinli yiyecek tüketmelerini önermiyoruz. Daha çok karbonhidrat ağırlıklı beslenmelerini önermekteyiz. Yine iftarda da sebze ağırlıklı yemeklere yönelmelerini ve de aldıkları sıvıları iftardan sahura yayarak bol tüketmelerini istiyoruz. Tansiyon ve şeker hastalarının ilaçlarını ihmal etmemelerini ‘mutlaka ilaçlarını sahurda mı iftarda mı almalılar’ konusunu doktorundan öğrenmelerini tavsiye ediyoruz” şeklinde konuştu.