COVİD-19 HASTALARININ REHABİLİTASYONUNA YÖNELİK NELER YAPILABİLİR?
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Alkan. Covid-19 hastalarının rehabilitasyon tedavileri ve karantinada yapılması gerekenler hakkında açıklamalarda bulundu.
Dr. Alkan, “Coronovirus (Covid-19) solunumsal, fiziksel ve psikolojik işlev kayıplarına yol açabilen bulaşıcı bir hastalıktır. Covid-19 solunum sistemini önemli ölçüde etkileyebilmektedir. Hastalık seyri kişiden kişiye değişmektedir. Bazı kişiler hastalığı semptom olmaksızın atlatırken, bazıları hafif hastalık şeklinde geçirebilmektedir. Ancak bazı hastalar zatürre, akut solunum sıkıntısı sendromu, solunum yetmezliği ve ölüme kadar gidebilen ciddi hastalık durumları ile karşı karşıya kalabilmektedir. Bu hastalığa yakalanan kişiler ilaç tedavisine ek olarak veya ilaç tedavileri tamamlandıktan sonra, pulmoner rehabilitasyona gereksinim duyabilmektedir. Pulmoner rehabilitasyon, hastanın detaylı değerlendirilmesine göre, hastaya özel planlanan, eğitim, egzersiz, davranış değişiklikleri gibi birçok alanı kapsayan girişimlerin hepsini tanımlamaktadır. Bilimsel veriler ışığında Covid-19'un rehabilitasyonu hakkında ulusal ve uluslararası rehberler hazırlanmıştır. Hastalık şiddeti ve evrelerine göre yapılması gereken rehabilitasyon girişimleri farklılıklar göstermektedir. Bu nedenle pulmoner rehabilitasyon mutlaka bireysel olarak planlanmalıdır. Rehabiltasyon programı içersinde hastalıkla ilgili eğitim, solunum kas eğitimi, sekresyonların atılması, solunum teknikleri, solunum stratejileri, egzersizler gibi birçok yöntem bulunur. Hastaların rehabilitasyonu mutlaka uzman bir rehabilitasyon hekimi tarafından kişiye özel olarak planlanmalı ve takip edilmelidir” dedi.
Covid-19 pandemisinde karantina dönemlerinde nelere dikkat etmeli?
Dr. Alkan, “Hareketsiz yaşam tarzı birçok hastalığı tetiklemektedir. Eve kapanma dönemlerinde insanlar sedanter yaşama adapte olmaya meyillidiler. Sedanter yaşam tarzı kilo almaya, artmış kan basıncına ve artmış kardiyovasküler riske neden olabilmektedir. Ek olarak sedanter yaşam kaygı ve depresyon gibi psikososyal rahatsızlıklara yol açabilmektedir. Dolayısıyla karantina döneminde veya izolasyonda aktif kalma çok önemli noktalardan biridir. Bu bağlamda, fiziksel egzersizin hastalıkları önlemede, kronik hastalıkların tedavisinde ve psikolojik iyilik halinde faydalı olduğu kanıtlanmıştır. Ayrıca fiziksel egzersiz yapmanın bağışıklığı artırmak için yararlı bir yöntem olduğuna dair güçlü kanıtlar vardır” dedi. “Yaşlılarda egzersiz yapmanın kemik erimesi, kas kaybı, düşme riski ve zihinsel bozukluklar üzerine olumlu etkileri vardır” diyen Alkan şöyle devam etti, “Bu nedenle özellikle hipertansiyon, diabet, kardiyovasküler ve solunum sistemi hastalığı gibi ek riski olan yaşlı popülasyonda karantina süresince evde aktif yaşam tarzını idame ettirmek çok önemlidir. Karantina sırasında evde egzersiz yapmak mümkündür. Karantina döneminde evde aerobik, kuvvetlendirme, denge ve germe egzersizlerini içeren çok bileşenli egzersizler yapılabilir. Telerehabilitasyon, rehabilitasyon hizmetlerinin elektronik bilgi ve iletişim teknolojisinden yararlanarak uzak mesafelere iletilmesidir. Telerehabilitasyon yöntemi, evde yapılacak olan egzersizler ve öneriler konusunda oldukça yararlı bir uygulamadır. Virüs yayılımının önüne geçilmeye çalışıldığı bu günlerde insanların fiziksel olarak aktif yaşam tarzını devam ettirmek koruyucu bir sağlık hizmetidir. Son olarak karantina döneminde yeterli D vitamini ihtiyacını karşılamak da çok önemli noktalardan biridir. Güneş özellikle D vitamini açısından önemlidir. Beslenme ile yeterli D vitamini almak pek mümkün değildir. Bu nedenle günde en az 30 dakika süreyle, güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde, kol veya bacakların güneş ışınları ile doğrudan temas etmesine özen gösterilmelidir.”