“ERKEN TEŞHİSİN ÖNEMİ BÜYÜK”

Öğünler sonrasında besin atıkları iyi temizlenmezse vücut içerisinde bu plaklara karşı reaksiyon başlayacağını kaydeden Akyol, ” Dişler çene kemiği içerisinde bulunur. Dişler çene kemiğine dişler etrafında bulunan lifler ile bağlanır. Bu lifler aynı zamanda bir amortisör görevi görerek dişlerin çiğneme hareketleri sırasında ufak hareketlerine izin verir. Öğünler sonrası dişler üzerinde kalan besin artıkları doğru temizlenmez ise vücut içerisinde bu plaklara karşı reaksiyon başlayacaktır. Ağız içerisinde bulunan bakterilerin besin kaynağı, dişler üzerinde bulunan plaklardır. Bakteriler bu plaklar içerisindeki glikozu kullanarak asit açığa çıkarırlar ve bu asit sonucu dişler etrafındaki kemik erimeye başlar” dedi. 

“ÇEKİLME DURMAZ”

Dişlerin ve diş etlerinin çene kemiğinden kaynak alan kılcal damarlar vasıtasıyla beslendiğini belirten Akyol,  “Kemik erimesi sonrası beslenemeyen diş etleri diş etrafından çekilirler. Diş eti çekilmesinin temel sebebi dişi saran çene kemiğinin bakteriler kaynaklı erimesidir. Çene kemiği dişlerimizi ağızda tutan mukavemet kaynaklarıdır. Kaybedilen her kemik dişin ağızda kalım süresini direk etkileyeceği gibi dişin ağız içerisinde sallanmasına da neden olacaktır. Detertraj işlemi (Diş Taşı Temizliği) dişin sadece yüzeysel bölgesinin temizliğidir. Diş eti çekilmesi varlığında bakteriler diş etrafında bir cep oluşturur. Bu cebin içerisinde bulunan oluşumlar detaylı temizlenmedikçe kemik erimesi ve diş eti çekilmesi durmayacaktır. Böyle bir durumda diş eti cebi kürete edilerek temizlik sağlanır. Küretaj işlemi sonrası hasta altı ayda bir kontrole çağırılarak iyileşme takip edilir. Gerektiği durumlarda idame tedavi uygulanır” şeklinde konuştu. 

“DÜZENLİ KONTROL”

 Düzenli hekim kontrolünün önemine dikkat çeken Akyol, şöyle konuştu:  “Oluşabilecek problemlerin erken teşhisi dişlerin ağızda kalım sürelerini çok ciddi oranda etkiler. Hastalar genelde problemlerinin farkında olmadıklarından dolayı altı ayda bir hekimlerini ziyaret ederek vahim tablolardan kaçınabilirler. Diş çürüklerinin başlangıç seviyesi genelde ağrısız seyredeceğinden dolayı erken teşhis durumundan dişlerin kanal tedavisi ihtiyacını ortadan kaldıracaktır. Ağızda bulunan yüzeysel plakların düzenli temizliği diş eti problemlerinin oluşmasına engel olacaktır. Kısacası erken yaş diş kayıplarının önüne geçmek için diş hekimleri sıklıkla ziyaret edilmelidir. Kontrolsüz şeker hastalığı vücudun kanlanmasını ve savunma sistemini bozduğundan diş eti çekilmelerine ve diş eti iltihaplarına neden olabilir. Bu durumda hastanın şeker hastalığı kontrol altına alınarak dental tedavileri tamamlanır. Diş fırçalama sabah kahvaltıdan sonra akşam yatmadan evvel yapılmalıdır. Diş ipi her gün muhakkak kullanılmalıdır. Ağız çalkalama suları gün aşırı kullanılmalıdır.”

MESUT GÜLER