“HEMEN ANTİBİYOTİĞE SARILMAYIN”
Denizli As Dereli Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi Doktoru Selami Dereli, soğuk algınlığında vatandaşları hemen antibiyotiğe sarılmamaları konusunda uyardı.
Dr. Selami Dereli, kışın kendini göstermeye başladığı bu günlerde özellikle solunum yolu enfeksiyonlarının da arttığının gözlendiğini, bu noktada yapılan en büyük yanlışlardan birinin de belirtiler başlar başlamaz antibiyotiklere yönelmek olduğunu söyledi. Kış aylarında en sık görülen sağlık sorunları olarak ön plana çıkan soğuk algınlığı ve grip gibi boğaz ağrısı ile seyreden hastalıklara karşı yapılabilecekler konusunda bilgi veren Dereli, soğuk algınlığı ve nezlenin genellikle grip ile karıştırıldığına ancak aralarında belirgin farklılıkların olduğuna dikkati çekti. Dereli, çok çeşitte ve sayıda virüsün neden olduğu soğuk algınlığında kuru öksürüğün yanı sıra boğaz ağrısı, burun akıntısı bazen hafif ateş yüksekliğinin görülebildiğine işaret ederek, bu nedenle mevsim boyunca bir kişinin birkaç farklı virüs ve alt türleriyle karşılaşıp birden fazla bu hastalıklara yakalanabildiğini aktardı.
Dereli, influenza virüslerine bağlı gelişen gripte ise hastalığın boğaz ağrısı ile başladığını, buna karşın 38,5 ve üzeri derecelerde ateş, şiddetli kas ağrısı, baş ağrısı ve hatta eklem ağrısıyla seyrettiğini söyledi.
Antibiyotiklerin soğuk algınlığı ve grip tedavisinde hiçbir yararı olmadığının altını çizerek, gereksiz kullanıldıklarında vücutta bulunan yararlı flora bakterilerinde direnç gelişmesine yol açacağına dikkati çeken Dereli, şöyle konuştu: “Kış aylarında solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanan ortalama her 100 hastadan 80'inde antibiyotik tedavisine ihtiyaç duyulmuyor. Çünkü gelişen solunum yolları enfeksiyonlarının yüzde 80'i virüslerden, geriye kalan bölümü ise bakterilerden kaynaklanıyor. Antibiyotikler ise sadece bakterilerin oluşturduğu enfeksiyonların tedavisinde kullanılıyor. Soğuk algınlığı ve risk grubu dışındaki kişilerde gelişen grip 5-7 günde kendiliğinden iyileşir. Belki de doğal tedavi yöntemlerinin yakınmaları hafiflettiği ve daha hızlı iyileşme sağladığı hastalıkların en başında soğuk algınlığı ve risk grubu dışındaki kişilerde gelişen grip gelmektedir. Hekim tarafından soğuk algınlığı ya da grip tanısı alan kişilerde destek amacıyla yeterli istirahat, beslenme ve yeterli sıvı alınmasının yanı sıra bazı doğal ürünler de kullanılabilir. Ayrıca doğal ürünlerin çeşitli ilaçlarla etkileşimlerinin olabileceği unutulmamalı ve özellikle kronik hastalıkları nedeniyle çeşitli ilaçlar kullanan bireylerin bu konuda mutlaka hekime başvurmaları gerekiyor."
Dr. Dereli, sarımsağın da soğuk algınlığında etkinliği kabul edilmiş doğal bir ürün olduğunu, düzenli kullanıldığında hastalık sıklığını ve sayısını azaltabildiğini aktararak, bu tür durumlarda iyileşmeyi hızlandırabildiğini ifade etti. Ekinezyanın da viral üst solunum yolu enfeksiyonlarında etkili doğal bir bitki olduğunu vurgulayan Dereli, bu amaçla çeşitli şekillerde kullanılabildiğini belirtti.
Dereli, ayrıca C vitamininin de kış aylarından önceki süreçte kullanılmasının nezle ve soğuk algınlığı gelişme riskini azaltabildiğini vurgulayarak, vücutta eser miktarda ancak bütün hücrelerde bulunan çinkonun da hücre çoğalmasında, bağışık yanıtta, nörolojik fonksiyonlarda önemli rol oynadığını, bu nedenle soğuk algınlığı yakınmaları başlar başlamaz kullanılması durumunda hastalığın süresini ve şiddetini azaltabildiğini kaydetti. Dr. Dereli, çinkoyu besinlerle de almanın mümkün olduğuna dikkati çekerek, kabuklu deniz ürünleri, sakatat, baklagiller ve buğday tohumunda yoğun şekilde bulunduğunu söyledi.
Boğaz ağrısının, soğuk algınlığı ve grip gibi viral enfeksiyonların seyri sırasında görülebileceği gibi, bakterilerin, özellikle de A grubu beta hemolitik streptokokların oluşturduğu anjin durumunda da ortaya çıkabildiğini dile getiren Dereli, bu bakterinin özellikle 5-15 yaş grubundaki çocuklarda kalp kapaklarında kardit ve böbrekte nefrite neden olabileceğini belirtti. Dereli, boğaz ağrısı, soğuk algınlığı gibi durumlarda tanı ve tedavi için mutlaka hekime başvurulması gerektiğini vurgulayarak, boğaz ağrısı yakınmasını hafifletmek için uygulanabilecek önerilerde bulundu. Dereli, "250 mililitre sıcak su içine 1 kahve kaşığı bal ve bir yarım limon suyunun karıştırılarak içilmesiyle boğaz ağrısı yakınması hafifletilebilmektedir. Bu karışımın antioksidan etkisi sayesinde boğazda enflamasyon da hafiflemektedir. Tuzlu ya da bikarbonatlı su ile yapılan gargara da bu süreçte uygulanabilir. Ayrıca ballı soğan şurubu ve okaliptus suyu da yakınmaları hafifletmeye yardımcı olabilir" diye konuştu.
MESUT GÜLER