Kurban Bayramı Beslenme Rehberi

Bayramı, nasılsa bayram diyerek yeme-içme şölenine çevirmeden, sağlıklı bir şekilde geçirmek en doğrusu. Unutmayalım ki bayram 4 gün, ama sonrasında bizimle kalan kilolar ve sağlık problemleri, kalıcı inatçı ve can sıkıcı. Peki sağlıklı bir kurban bayramı geçirmenin yolları neler?

  Uzm. Dyt. Merve Sarıkaya Erdemir, sizler için bu soruların cevaplarını verdi. Erdemir, “İlk kural aldığımız kurbanlığın sağlıklı olması. Mutlaka veteriner kontrolünden geçirilmiş bir kurbanlık almalıyız.  Kurbanlığın kesimi, uygun şartlarda, yine veteriner kontrolünde, sağlığa uygun ortamlarda yapılmalıdır. Uygun koşullarda kesilmeyen etler, uygun sıcaklıklarda bekletilmez ve doğru pişirilmezse olumsuz pek çok hastalığa maruz kalabiliriz. Bunlardan en önemlileri, barsak parazitlerinden tenyalar, bakteriyel hastalıklardan şarbon, ruam, tüberküloz, salmonella,beyin hücrelerini öldüren sığır virüsü (deli dana) ve kuduzdur. Kurbanda kesilen etler hemen tüketilmemelidir. Hayvan ilk kesildiğinde ortaya çıkan ölüm katılığı (rigor motris) dediğimiz sertlik oluşur.  Bu sertlik ette koyu bir halka ile belirir. Etin uygun koşullarda bekletilmesiyle bu sertlik yavaş yavaş kaybolur. Etin cinsine ve yağlı olup olmamasına göre değişse de büyük baş hayvanların ölüm katılığı 0 °C ‘de 10 günde kaybolur. Mide ve barsak rahatsızlığı olan kişilerin bu duruma özellikle dikkat etmesi gerekmektedir.  Kurban Bayramı’nda etin miktarının yanında pişirilmesine de dikkat etmeliyiz. Etin kıvamı, lezzeti, kokusu, vitamin-mineral içeriği pişirme yöntemiyle ilgilidir. Pişirme şekli olarak, ızgarada – fırında – sebzelerle birlikte tencerede – düdüklüde pişirme tercih edilmelidir. Kuruluğu önlemek ve pişirmeyi tam sağlamak için etler ortaya yakın ısıda uzun süre pişirilmelidir. Et pişerken su kaybı önlenmelidir. Etlerin çok uzun süre yüksek ısıyla temas etmesi (kızartma-kavurma-mangal-barbekü) kanserojen ögelerin oluşumuna neden olmakta, ayrıca mangalda pişirme sırasında etin dış kısmı hızlı şekilde pişmekte proteinler katılaşmakta ve etin iç kısmı çiğ kalmaktadır. Etlerin az pişmiş ve çiğ tüketilmesi, kalitesini düşürmekte ve besin zehirlenmelerine yol açabilmektedir. Ayrıca etlerin kendi görünmez yağlarıda göz önüne alınmalı ve pişirme esnasında ekstra yağ konulmamalıdır. Kurban bayramında özellikle şişmanlık, kalp-damar hastalığı, diyabet, hipertansiyon, mide-barsak rahatsızlığı olanlar beslenmelerine özellikle dikkat etmelidirler. Kronik bir rahatsızlığı olan ve beslenme tedavisi alan bireyler öğünlerinde tüketmeleri gereken et miktarını aşmamalıdır. Kırmızı et doymuş yağ ve kolesterol içeriği oldukça yüksek bir besindir. Bilimsel araştırmalar, yağlı kırmızı et tüketiminin kan yağlarında ve ürik asit düzeylerinde artışa neden olduğunu göstermektedir. Ayrıca fazla tüketimi mide, kolon, prostat kanseri riskini de arttırmaktadır. Kurban Bayramında da, güne bol su ve hafif bir kahvaltıyla başlayarak öğünlerimizi az ve sık olarak planlamayı ihmal etmemeliyiz. Öğle ve akşam öğünlerinde tabağımızın ¼’ ü kırmızı et, kalanı salata-sebze olarak planlanmalı yanında da tam buğday ekmeği tüketilmelidir.  Drajeler, çikolatalar, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar veya meyve tatlıları tercih edilmelidir.  Metabolizmayı hızlandırmak için yakın mesafe ziyaretlerine araba ile gitmektense yürümeyi tercih edebilirsiniz. Bayram ziyaretine gitmeden önce mutlaka ana veya ara öğünlerinizi tüketmeli, ziyaretlerimizde ağır tatlı ve hamur işleri yerine, taze meyve tercih etmeliyiz”dedi.