Tekin, “Bu yenilgiden onur duyuyorum ve mutluyum”
Geçtiğimiz hafta sonu 2’nci Amatör Lig B Grubu’nda kazanın 1’inci Amatör Lig’i garantileyeceği önemli maçta ASP Gençlik Elitspor’u 2-1 yendi. Maçta orta hakem Cihan Yurdagül’e Elitspor Kulüp Başkanı Mehmet Tekin ve futbolcular büyük tepki gösterdiler.
Maçtan sonra açıklamalarda bulunan Mehmet Tekin maçın hakemine tepkisini söyle dile getirdi. Yaşam denen harikulade şeyin, sonsuz zamanda sıkışmış bir an olduğunu bilirim. Doğruları söylememde yanlışa reaksiyon vermemde ruhum bedenime sığmaz. Kendimi kandırmakta sıkıntı çekerim. Yanlışlar karşısında bir şeyler yapılmalı. Sadece yapılmalı da değil, bir şeyler yapmalıyım diye sorumluluk duyarım. Her şeye rağmen, tüm kabullenişin karşısında illa ki birileri durmalı. Kanıksama ve sorgusuz itaat ile beslenen bu canavara yenik düşmemeliyim… Mücadele etmeliyim.. Mücadele etmeliyiz…” diye sözlerine başlayan Elit Futbol Kulübü Başkanı Mehmet Tekin “haksızlığa karşı susanlar dilsiz şeytanlardır” “keser döner sap döner gün gelir hesap döner” bunlar güzel sözlerimiz ama tüm Hayatımızda nefes, kalp gibi en önemlisi vicdanımızdır Görünmeyen vicdan rahat olmayınca, vücudun diğer azaları da rahat olmuyor, olamıyor. İçte ki huzuru sağlayamayınca dışta ki dengeyi de sağlam tutamıyoruz. Sendeliyoruz. Gelgitler yaşıyoruz iç dünyamızla. Rahatlasın diye, bir süreliğine de olsa dış dünyanın zevki sefasına bıraksak da bedenimizi; içteki sıkıntı dışarıyı da etkiliyor ve ruhun girdabı bedenimizin zoraki direnişini içine çekiyor, yutuyor. Pişmanlık vicdan azabına dönüşüyor. Delip geçiyor. Geçip gitmiyor ama. Dönüp dönüp deliyor. A yeter ama diyoruz. Yaptıysam yaptım. Hata benim, suç benim, kim ne karışır? Vicdansızlık yapanlara -karışan yok zaten- Sizin Vicdansızlığınız Vicdanınızla Rahat bırakmayan, O Huzursuz eden, O. Ayıbımızı sürekli hatırlatıp sizi üzen, O Uykularımızı kaçıran, O. İştahımızı kesen, O Keşkelerle beynimizi delen, O Omuzlarımızı çöktüren, O İçten içe hesap soran, mahkeme eden, O Kaçış yok. Bu mahkeme olacak. Vicdan mahkemesi kurulsun da cezamız neyse verelim kendimize. Tutukluluk dönemi en zor olanı. Bu mahkeme görülsün ki; yüreğimiz, beynimiz tutuklu halini belirliliğe kavuştursun. Vicdan mahkemesinden çıkan karar; akla mantığa uygundur muhakkak. Çünkü; akılla vicdanın ters düştüğü görülmemiştir. Dikkat edersek, vicdanın evet dediği şeylerin hemen hepsi akıllıcadır. Vicdanen onay verdiğimiz işlerimizi aklımızla yürürlüğe koyunca bir de kalp takviyesi yapınca sonuç genellikle başarılı oluyor. Olmazsa da en azından zararlı olmuyor. İç huzurumuzu alıp götürmüyor. Olanla ölene çare bulunmaz der büyüklerimiz. Onların affına sığınarak eklemek istiyorum: Ölen tamam da, şu olana bir şans daha verelim. En azından, yaptıktan sonra pişman olduğumuz davranışlarımız hakkında birşeyler yapabilelim. Yattı balık yan gider demeyelim. Yanlışımızdan dönelim. Vicdan muhasebemizi yapalım. Çözüm neyse bulalım. Tövbeyse tövbe. İradeyse irade. Her ne şekilde olursa olsun, iyi insan olma ve doğru davranışlar yapma hususunda kesin kararımızı verelim. Ben tüm futbolcularıma Ahlaklı birer birey olmalarını öğretirken uğradıkları haksızlıklar karşısında yapacak bir şeyleri yoksa vicdanlara havale etmelerini isterim. Bugün hayati önem taşıyan 2’nci Amatör (B) grubu maçında da vicdanlara havale edilecek kısaca üç olay 1.Rakibin kullanmış olduğu penaltının benzerini biz yaşadık oyuncumuz kart gördü “kendimi nasıl attım ama” diyen ballandıra ballandıra bizim oyuncumuz bizim oyuncumuz değil 2.Orta sahada top 8 numaralı oyuncumuzdayken sakatlık nedeniyle oyunu durduran maçın hakemi başlamayı rakip oyuncuya verdi fair play gereği duran oyuncularımıza rağmen golü kalemizde gördük bu ne kadar etik bu durumu anlatmaya çalışan oyuncumuza kart göstermesi ne kadar doğru Maçın hakemi yapmışsa yaptığı hatayı eğer hatasızsa hatasız olduğunu güzel bir üslupla anlatamaz mıydı acaba oyuncumuzun da itirazının devamında kullandığı kelime ve üslup kabul edilemez her ne kadar yapılan hareket fair play ruhuna yakışmasa da biz bunu kabul etmiyoruz 3.Zaman geçiriyor diye kalecimiz kart gösteren hakem maçın uzatma dakikasında rakip kalecinin aynı şeyi yaptığını belirterek itiraz ettiğimde kulübeye kadar gelerek " Bende görüyorum hocam" demesi kart göstermesine engel mi acaba devamında da maç bitti. Sonuç Olarak bugün rakibimize yenildik ilk defa bir yenilgiden onur duyuyorum ve mutluyum Çünkü Hocamız Başkanımıza aşağılayıcı hakaretler etmedi Çünkü saha içinde futbolcularımız birbine küfür edip birbirlerinin onurunu gurunu kırmadı Çünkü maç bitiminde iki kelimemizin biri küfür olmadı Çünkü İleride olurda adımız değişirse Mazimiz tertemiz kalacak Soğuk sıcak demeden yağmur çamur demeden bir yıl mücadele eden futbolcularımın ve benim emeklerinin çalınıp çalınmadığını başta maçı izlemeye gelen ASKF yönetiminin maçın hakeminin ve tüm izleyicilerin vicdanlarına bırakıyorum. Maçın hakemlerine başarı dileklerimizi iletir saha görevlilerine sağlıkçımıza saha komiserimize ve güvenlik güçlerimize teşekkür ederim. Bir kusurumuz olduysa af ola Bir şeylerin değişmesini beklemek güneşli havada yağmur beklemeye benziyor ama olur ya belki güneşli havada bir gün yağmur da yağar Vicdanımızı yanımıza alalım Sevmek için sebep aramayalım.. Gücümüzü zorlayarak sevelim sevebildiğimiz kadar. Bıkmadan usanmadan sevelim. Sevmek için şart koşmayalım. İnsanı, dağı, taşı, çiçeği, böceği, havayı, suyu her şeyi sevelim. Yunus Emre dediği gibi yaratılanı sevelim yaratandan ötürü. Ama sakın ha vicdanı bırakmayalım” diyerek sözlerini bitirdi.
BÜLENT TETİK