TÜRK BİLİM İNSANI CANAN DAĞDEVİREN’DEN TARİHİ BAŞARI

Canan Dağdeviren, meme kanserinin erken teşhisi için geliştirdiği giyilebilir ultrason cihazını uzaya gönderen ilk bilim insanı oldu. Cihaz, tamamı kadınlardan oluşan mürettebatla birlikte Blue Origin roketiyle uzaya ulaştı.

GİYİLEBİLİR ULTRASON İLK KEZ UZAYDA

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) akademisyen olarak görev yapan Doç. Dr. Canan Dağdeviren, meme kanserinin erken teşhisine yönelik geliştirdiği giyilebilir ultrason cihazını uzaya göndererek önemli bir başarıya imza attı. “Elektronik sütyen” olarak tanımlanan bu yenilikçi cihaz, tamamı kadınlardan oluşan bir mürettebatla birlikte Jeff Bezos’un sahibi olduğu Blue Origin şirketinin uzay aracıyla yolculuğa çıktı.

TARİHE GEÇEN YOLCULUK

14 Nisan 2025’te gerçekleşen uzay yolculuğuna Aisha Bowe, Amanda Nguyễn, Gayle King, Kerianne Flynn ve Lauren Sánchez gibi isimlerden oluşan kadın mürettebat katıldı. Yaklaşık 10 dakikalık kısa süreli uzay yolculuğunda, Dağdeviren’in icadı da mürettebatla birlikte uzaya taşındı. Bu görev, bilim dünyasında hem teknolojik bir başarı hem de cinsiyet eşitliği açısından tarihi bir adım olarak değerlendiriliyor.

CANAN DAĞDEVİREN’DEN DUYGUSAL MESAJ

Başarısını sosyal medya üzerinden duyuran Canan Dağdeviren, şu ifadeleri kullandı:

“Tarihe not düşülsün: Bugün, 14 Nisan 2025. Atatürk Cumhuriyeti’nin herkes için eşit olan sisteminde eğitim alan bir birey olarak, yıllar önce üzerinde çalışmaya başladığım giyilebilir ultrason cihazımı uzaya gönderdim. Tarihte ilk kez tamamı kadınlardan oluşan ilk uzay ekibi ile.”

Paylaşımında “#Atatürk” ve “#İstikbalGöklerdedir” etiketlerini kullanan Dağdeviren, mesajını şu sözlerle sürdürdü:

“Bu bir başlangıç. Sivas’tan yola çıkan dedelerimin ve nenelerimin, kimsesizlerin kimsesiydi cumhuriyet. İcat ettiğimiz teknolojiyi haksızlığa ve zulme uğrayan tüm canlılara armağan ediyorum; yalnız değilsiniz. Mücadeleniz, yıldızlar gibi ışık olmaya ve yol göstermeye devam edecek.”

BİLİM VE TEKNOLOJİDE KADIN TEMSİLİNE GÜÇLÜ MESAJ

Canan Dağdeviren’in giyilebilir ultrason cihazının uzaya taşınması, sadece bilimsel bir başarı olarak değil, aynı zamanda kadınların bilim ve uzay çalışmalarındaki artan temsiline de güçlü bir vurgu yaptı. Bu adım, özellikle sağlık teknolojileri alanında yeni araştırmalar ve projelerin önünü açması açısından önem taşıyor.